Çoooooook uzun bir aradan sonra sinemada izlemek üzere seçtiğim film 47 Ronin oldu. (Iron Man 3’ten beri diyelim)
Bu uzun süre sonra gerçekleşen sinema kavuşması için 47 Ronin’i seçmemin nedenleri gayet açık.
1)Keanu Reeves
2)Japon kültürünün karşı konulamaz çekiciliği
3)Keanu Reeves
4)Ekranda aksiyona,dövüşe susamış olan ben
5)Ağızları sulandıran bir fragman
6)Keanu Reeves
7)Kostümlerin yayınlanan karelerden ve fragmandan anladığım kadarıyla güzel olması
8)Keanu Reeves
9)Afişteki Zombie Boy
Evet aklıma şimdilik gelen 8 nedende sıraladım gitme nedenlerimi. Keanu Reeves’i ekranda görmeyi çok özlediğim gibi bir gerçek var ortada. Bu her daim şahsına münhasır bulduğum, lise 2 döneminde kendisine bayağı sardığım ancak daha sonrasında unuttuğum hatta soğuduğum,hatta çevremdekileri de soğuttuğum çekik gözlü adamı meğer hala takip ediyormuşum bunu anladım. Kendisi hakkındaki düşüncelerimi,düzeceğim methiyelerimi ve incelememi bir başka yazının konusu olarak bir yere saklıyorum. Neyse, bu maddede anlaşılmayacak bir şey yok, Keanu’yu seviyoruz ok?
Kendisi rolüne cuk oturmuş. Zaten Uzakdoğu temalı bir filmde, melez rolüne kendisinden daha uygun bir aktör düşünülemezdi.
Ancak filmle ilgili bir diğer hoş nokta filmdeki Uzakdoğulu oyuncuların da rollerine mükemmel uyum sağlamış olmaları. Ne silik kalmışlar ne de kendilerini göstermek adına abartmışlar. Hepsi rollerine pek iyi uyum sağlamışlardı. Bu da izleyicinin sadece, sima olarak öncesinden beri tanıdığı Keanu’yu benimsemesini değil, tüm karakterleri benimsemesini sağlıyor.
Bununla birlikte kadronun içerisinde beni oldukça çeken bir başka isim de Zombie Boy olarak tanıdığımız, sevdiğimiz Rick Genest. Kendisi başlı başına özel efekt Oscar’ı alması gereken bir adamı, bir de böyle bir filmin atmosferinin içerisinde görmek, yer aldığı her kareyi zihnimde daha da kalıcı yaptı. (Tanımayanlar için belirtelim Zombie Boy/Rick Genest tüm vücuduna zombi dövmesi yaptırmış olan çılgın bir model/aktör.
Zaten internette de okuduğum kadarıyla çoğu insan filmde Zombie Boy ne zaman çıkacak diye beklemiş. Haklılar, benim de onlardan çok bir farkım yoktu.
Yine de her filmde olduğu gibi kötü adam/kadın karizması denilen bir şey var. Elimde değil, kötü karakterleri sevme yüzdem daha yüksek her zaman. Dolayısıyla bu filmin kötülerini de pek bir karizmatik, ayrıca şık buldum.
Zaten filmde beni asıl vuran nokta kostümleri oldu. Filmin esas kötü adamı rockstar mübarek, onlar nasıl kostümlerdir, kombinlerdir öyle? Keza tüm oyuncuların kostümleri bir harikaydı. Herbirinin kostümlerindeki ince ayrıntılar hayranlık uyandırıyor. Bu gazla, yakında en Japon elbiselerimle bir Uzakdoğu etkileşimli moda postu okumanız da yakındır. Filmin kostümleri hakkında daha çok ayrıntı, tasarım aşamaları için linkteki video izlenebilir, hatta izlenmeli.
Benim gibi pata küte’den hoşlanan bir insan için önemli olan konulardan biri de bittabi dövüş sahneleri. Bu konuda filme puanım 10 10 10 10 10! Yazıyla da On! Oldukça estetik ve gaza getiriciler. Her dövüş sahnesinden inanılmaz keyif aldım zira dövüş koreografileri bir harika!
Filmde işlenen aşk beni hiç rahatsız etmedi. Zira vıcık vıcık bir Sweet November aşkı değil daha gerçekçi bir aşk söz konusu. Tabii daha gerçekçi bir finalle birlikte.Şimdiden filmdeki aşkla ilgili bir replik Tumblr da fenomen oldu bile. Hatta rebloglamayanı dövüyorlar azizim!
Kısacası Uzakdoğu/Japon kültürüne yakınsanız, Samuray’mış,Ronin’miş 47 tanelermiş falan bunların felsefesini anlayabiliyorsanız,biraz dövüş biraz aksiyon biraz da konu diyorsanız,2014’ten taze taze bir film izlemek istiyorsanız; 47 Ronin süper ideal film. Hiç “boş zamanınız varsa…” “çerezlik film” muhabbetlerine girmeyeceğim. Ne bekliyordunuz, yeni bir A Clockwork Orange mı? Bu tarz konularda; türleri,tarzları,kategorileri karıştırmamak gerek. 47 Ronin de işlediği konu, bulunduğu kategori ve tarzı açısından türünün güzel örneklerinden biri ve yeterince ilham verici. Sinemada izlenmesini öneririm ama evde de izleyebilirsiniz tabii.
Son olarak;
Keanu Reeves diye bir gerçek hala var…
MÜŞRA DEMİR
