Belki de şimdiye kadar yaptığım en özel röportaj bu olabilir. Önemli, heyecan verici ya da her ne derseniz… Çok sevdiğim bir çok grupla ama en önemlisi hayatımı domine eden en önemli 2 gruptan biriyle; Guns N’ Roses ile hepimizin özendiği bir dönemi paylaşmış bir kadın Pamela Manning. Müziğin, eğlencenin ve muhtemelen her şeyin çok güzel olduğu bir dönemde hayatını yaşamış ve bir şeylerin ters gittiğini anladığı anda hayatına yeni bir yön verebilmiş biri. Güçlü, kararlı, başarılı ve halen çok güzel. Büyük ihtimalle hepimizin bildiği, Axl Rose‘la olan o ikonik fotoğrafındaki halinden hiç bir farkı yok. Bu röportaj; o döneme ait sırları içeren bir söyleşi olmanın dışında aslında güçlü bir kadının hayatını kendisi isterse nasıl şekillendirebileceğinin kanıtı…
CLICK HERE FOR THE ENGLISH VERSION!
Öncelikle Multibabydoll’a röportaj verdiğiniz için çok teşekkürler.
Bu röportajda geçmişe döneceğimize göre öncelikle şunu sormamda yarar var; geçmişe bağlı bir insan mısınız yoksa günümüzden de keyif almasını biliyor musunuz? Eski zamanlarınıza karşı özlem duyuyor musunuz?
Geçmişe bağlı kalmam; ama elbette hafızamda kıvılcımlar yakabilen anlara sahibim. Bunların hepsini tam anlamıyla yaşadım; fakat geçmişime sımsıkı sarılmamama rağmen, insanların bana geçmişimi hatırlattıkları ve kim olduğumla ilgili yanlış düşüncelere sahip oldukları görülüyor; çünkü ben basının hedefiydim. Onların yeni hedefiydim ve beni peşlerine takılan bir hayran olarak damgaladılar; çünkü bu şekilde tanımlamak daha çok dikkat çekiyordu. Bu yüzden kendim hakkında birçok yanlış ifade bulacağımdan emindim, bunun bir insanın hayatını nasıl etkileyeceğini tahmin edemezsiniz. Tüm bunlar için düşüncem şu idi: Rock yıldızlarının çoğunun ilgisini çektiğim günlerde genç ve güzel bir kızdım.
Hayatıma giren ve hayatımdan çıkmış olan insanları özlüyorum, Charles Bronson gibi; o gerçekten çok iyiydi. Ölümünden önce oğluyla evlenecektim. Charlie ve Jill beni evlat edinen ebeveynlerim gibi olmuştu. Jill, Nancy Reagan ve Betty Ford ile birlikte beni çaya davet etmek istedi. O kadınlarla birlikte olacağım ve onlardan bir şeyler öğrenebileceğim için son derece mutlu olmuştum. Bu özlediğim şeylerden biridir; çünkü farklı bir yol çizmemde bana çok iyi tavsiyeleri olmuştu.
Şu anda rock yıldızlarında olduğu gibi, eskiden Wendy Dio tarafından yönetildim. Benim rock’n roll işlerinde olmamı istedi, sahnede olmak için paramın ödenmesi gerekiyordu, sonra müzik video direktörü Wayne Isham tarafından alındım -bu kısmı boşver gitsin.- Ve işte Pamela markası doğdu! O beni bir video ikonu haline getirdi ve birkaç rock videosunda oynattı. Bu benim nasıl rock yıldızları arasında olduğumun hikayesi; bu benim işimdi. İşte şimdi cevabım: Ben anı mı yaşıyorum? Kesinlikle! Ve buna bayılıyorum!
Sizi en ikonik Guns N’ Roses canlı performanslarının fotoğraflarında görmek mümkün. Grubu, daha doğrusu o yıllardaki Guns N’ Roses’ı bize biraz anlatabilir misiniz? Aralarındaki enerji, elemanların birbirleriyle iletişimleri nasıldı?
Pekala, sahnede Guns N’ Roses ile, hatta onlardan önce de dans ediyordum. Sevimli bir kıyafetle çıkıyordum, bazen kot şortların üzerinde silahlar oluyordu ve bir kovboy şapkası takıyordum. Axl, geçmişte vakit öldürecek arkadaşlara sahipti. Bu benim için evcilik oyunu oynamak gibiydi ama biz rock yıldızını oynuyorduk; bu tamamen müzikle ilgiliydi, göründüğü gibi cooldu. Ama aynı zamanda 80’lerden öncesi için bir şok faktörüydü, hiçbir şey bu kadar çok dikkat çekmemişti.
Yani önceden yaptığımız hemen hemen buydu, dikkat çekmek için herhangi bir şey yapmak. Eğer bunun anlamı sahnede vahşi ve çılgın olmaksa, evet, anladığınız gibiydi! “Benim yolum, senin yolun, bu gece her şey kabul!” ve “Beni Paradise City’ye götür, çimenlerin yeşil ve kızların güzel olduğu yere.”! Ve böylece, sahnedeyken grupla ortalığı yakıyorduk; enerjimiz büyüleyiciydi. Enerjimizle birbirimizi besliyorduk, hepimiz birbirimizle tamamen uyumluyduk. Bu adeta otomatikti, temel enerji müzikti. Bu enerjiden faydalanırsınız ve Guns N’Roses’ı anlarsınız: Bu, seyirciyi beslemektir, grupla gelen enerjidir. Şovdan sonra seyircilerin tepkisinin nasıl olduğuyla ilgili konuşurduk.
Ben aynı zamanda bir davulcuyum, Steven bana bazı ritmler öğretti ve böylece daha yaratıcı bir şeye dönüştük; boş boş oturur veya daha fazla müzik yapardık. Barbi (Rocket Queen) Von Greif, o dönemde oda arkadaşımdı –Adriana değildi (Rocket Queen’deki bayan sesinin sahibi)- , kısa bir süre için bir grupta birlikteydik. Ben davulcuydum, o ise şarkıcıydı, ve Barbi gruba Rocket Queen adını vermek istedi.
Guns N’ Roses bizim için bir müzik esin kaynağıydı; kahretsin, birbirimizden esinlendik. Bu, bir araya gelişimizin çıkış noktasıdır; tamamen müzikle ilgiliydi, onlarla takılmakla ilgili değil. Ben Izyy ile flört etmeyi bıraktım, fakat Barbi de bizi bıraktı, benim için onun düşündüğü kadar doğru bir arkadaş değildi. Bir gün bana Barbi ile takılabilir miyim diye sordu, hayır dediğimde ise… gerisini tahmin edebilirsin. Bu olay Izzy ve benim sonumuz oldu.
Axl benim için daima, bana en derin sırlarını anlatan ve benim de bugün bile onları sakladığım doğru bir arkadaş oldu. Bana anlattığı sırlarını anlatamam ve anlatmayacağım. Bu sadece benimle ilgili değil. Oo, ama bilseydiniz… Eminim bazıları onu biraz daha iyi anlardı. İnsanlar onu yargılıyor ve ben bunun sebebini anlayamıyorum. O belki en iyi örnek olmadı, ama bence Axl tüm sırlarını şişelemeyi bıraksaydı, harika bir konuşmacı olabilirdi ve bu konuda da bir hayli iyi olurdu.
Hemen her grupta olduğu gibi seks, uyuşturucu ve rock n’ roll vardı. Ama uyuşturucu veya alkolden hiçbir zaman hoşlanmandım, bu yüzden işin o kısmıyla pek ilişki kuramadım. Ancak yine de güzel zamanlar geçirdiğim oldu.
Guns N’ Roses’ın şu anki halini nasıl buluyorsunuz? O yıllardaki Guns N’ Roses’da şimdi olmayan ne vardı veya günümüz GN’R’ nın eskiye göre daha iyi olan tarafı ne?
Mark Cantor‘dan, Guns N’ Roses’ın son kez şehirde olduğunu ve Axl’ın beni sorduğunu duymuştum. Onların konserine çıkmayı düşündüm, ama bu hiç gerçekleşmedi. Sonra, bundan iki yıl kadar önce Guns N’ Roses‘ın L.A.’ta çaldığını duymuştum, fakat onlarla olan iletişimimi kaybetmiştim. Bir arkadaşım Axl ile tanışmak istedi, bu yüzden beni onunla gitmem için davet etti, oysa ben uzun süre bundan habersizdim, yine de birlikte gittim. Konsere girdiğimizde, hep VIP biletim olurdu ve o yüzden kendimi konsere gidiyor ya da Axl’a ‘selam’ demeye gidiyor gibi hissetmiyordum. Ben de girmek için kendi yolumu buldum ama tüm duyduğum “kimse giremez” oldu. Sonunda Axl’ın menajerine ulaştım ve bizi sahne arkasına aldı, sadece bekleme odasına. Gecenin sonunda “Axl eve gitti; herkes gitmeli.” diyorduk. Bir bit yeniği olduğunu seziyordum ve kimse bana doğruyu söylemiyordu!
Ben de tek başıma dolaştım ve aşağı kata inen bir merdiven buldum, korumalar yoktu. Aşağı kata indim ve tahmin edin ne oldu: Karşılaştığım ilk kişi Axl’dı, kalanı ise tam bir hikaye. Axl bendeni araçta ona katılmamı istedi ve özel bir partiye gittik. Grupla birlikte araçtan indik ve elime bir gül verdi. Bunun çok havalı olduğunu düşündüm, Axl beni grupla tanıştırıyor ve onlara benden bahsediyordu. Beni tüm arkadaşları arasında ilgi odağı haline getirerek özel hissettirdi. Daha birçok şey vardı. Farklı görünüyotdu…bu zor bir şeydi. Görünürde ikimiz de değişmiştik, ama hala bir bağımız vardı. Sonuç olarak, ayaklarımın yerden kesilmesinden sonra arkamda bıraktığım grubun kalanını aramam gerekliydi. Onların da beni aradığından emindim. Sonra büyük bir yanlışlık yaşandı. Axl ile tanıştırdığım kız, en kötü kabusum oldu. Onun ve Axl’ın fotoğraflarını çektim, Axl da onunla fotoğraflar çekti, çünkü ben istedim. Sonra kız, internet üzerinden tüm fotoğrafları yaydı ve bu Axl ile benim birçok sorunumun nedeni oldu. Daha sonrasında (bir sonraki konser) Axl beni affetti ve beni, ama sadece beni, VIP listesine ekledi!
Şu ana dek bir şey öğrenmem gerekti: Eğer rock yıldızı bir arkadaşınız varsa, arkadaşlarınızın şöhret delisi olmayacağından emin olun! Ne büyük bir acıydı! Her neyse, Axl ile ilişkim şu anda harika. Başka bir sorunumuz yok, çünkü sorunlardan uzak kalıyoruz ve orada bulunmak, Guns N’ Roses ile büyümek harika. Bu başka bir şeye benzemiyor; zaman geçer, insanlar değişir. Bazılarını hayatınızda tutarsınız, bazılarını tutmazsınız. Axl benim hayatımda kaldı. Steven Adler hala hayatımda; hem kendisini hem de eşini içtenlikle seviyorum ve bugüne dek onlara çok yakın oldum. Birlikte geçirebildiğimiz kadar zaman geçirdik. Slash ve Duff, her ikisi de çok iyiler. Slash’in benim hakkımda gerçekten hoş şeyler söylediğini duydum ve şimdi kötü hissediyorum, çünkü son görüşmemiz bir arkadaşımız için gittiğimiz bir cenazede olmuştu ve bana biraz kaba davranıyor gibi gelmişti. Bunun için eşini suçlamıştım; çünkü tamamen onunla ilgili olduğunu düşünmüştüm. Ama şimdi bunun sadece işi yokuşa sürmeye çalışan biriyle ilgili olduğunun farkındayım. Onu affediyorum ve eminim ki gelecekte onunla yeniden bir araya geleceğiz. Duff’la hiçbir zaman çok konuşmadık; ama onun çok hoş görünen bir eşi var, birlikte çok iyi görünüyorlar. Tanrı izin verirse önceden olduğundan biraz daha fazla tanımak isterim onu. Fakat benim işim rock yıldızlarına ve onların hayatlarına odaklanmak değil, sadece becerebilirsem diğerlerinin hayatına da bir farklılık katmak. Bugün eğer yapabilirsem, bir farklılık yaratmak için tanıdığım birinden faydalanırım. Bu iyi olurdu, böbürlenmekten çok daha iyi.
O dönemden en ünlü kareleriniz Guns N’ Roses sahnesinde, Axl Rose ile çekilmiş olanlar. Medyada yansıtılanın aksine Axl Rose nasıl bir insan? Hala görüşüyor musunuz?
Axl benim için derin, hızlı düşünen, fedakar, bazen cömert, bazen de duygusal birisi. Eğer sizi hayatından çıkarırsa, yeniden girmek için orada bir oda olacağından emin değilim. Tanrı’ya inanıyor, çocukları çok seviyor, “arkadaşlarım” dedikleriyle etrafı sarılı olsa bile, o bir yalnızdan daha yalnız. Hayatını yoluna soktu ve mutlu olduğunu söylüyor. Yaşamdan keyif almak için bunu odak noktası yaptı. Onunla derin sohbetler etmeyi çok seviyorum. Onunla konuşurken sizi anlıyor ve (ne hakkında konuşursanız konuşun) sizi anlayan bir arkadaşınızın olması harika. Axl’ın olumsuz tarafı büyük bir egoya sahip olması; ama bu onu rock yıldızı yapıyor ve güç anlamına geliyor. Bu çılgınca; ben onun etrafındayken, bir parmağını kaldırır ve insanlar onu dinler – Bu benim için epey korkutucu! Kendi dünyasında neredeyse istediği ne varsa yapabiliyor. Müzik işinde onu kontrol etmeye çalışan diğer insanlar dışında tabi. O tüm bunlardan kaçmanın yollarını buldu, yine de tamamen kurtulamadı; ama bu da başka bir hikaye.
Bence, Axl’ın yeniden güvenmeyi öğrenmesi gerekiyor. Güven bir kez yok olduğunda bunu yapmanın zor olduğunun farkındayım. Geçmişiyle zor zamanlar geçirdi; onu yolundan çevirmek isteyenler var; ama o geri dönmeyi hiç istemiyor! Bunu çok iyi anlıyorum. Onun hayatında olmak isteyen insanlar, yani arkadaşları da yara aldı, fakat o da seçimler yapmak zorundaydı, ki yapabildiği en iyi şeylerden değildir. Yine de eğer başka seçimler yapsaydı, daha kötü olacaktı; tıpkı Clash‘in “Should I Stay Or Should I Go” şarkısındaki gibi. Eğer onun yolunda gitseydiniz, size daha önce olmadığı kadar zarar verirdi, özellikle onu dinlemeyen insanlara… Yani, Axl’in gazabına uğrarlar hep! Onun için hep dua ediyorum ve onun hayatında iyi bir etki bırakmış olmayı umuyorum. Hala arkadaşlığımızın olması güzel ve bunun için minnettarım.
Guns N’ Roses’tan ayrılan diğer elemanların solo kariyerleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Slash, Duff, Izzy…
Slash iyi gidiyor. Slash’le çok yakın kalamıyoruz, çünkü onunla bir ara konuşmadık, ama şehre sıkışmış durumda. Onunla pek iyi geçinezmezdim, ama belki bir gün bunu beceririm. Yeni grubunun iyi olduğunu duydum. Ben eski günlerdeki gibi rock’n roll çevresinin içinde çalışmıyorum, bu yüzden onlarla çalanlarla devam edemezdim; ama onların kendi işlerinde harika olduklarını düşünüyorum. Hayranları onları seviyor, ki önemli olan da bu. Para kazanıyorlar, bazıları Steven Adler gibi bir farklılık yaratıyor, kendi müzik ailelerinden ve arkadaşlarından keyif alıyorlar. Bu çok güzel ve yürekten destekliyorum.
O günlerde yakın olup günümüzde de hala görüştüğünüz rockstarlar var mı?
Evet, bazıları hala temas halinde. Fakat ben, şu an yalnızca bir ikisiyle görüşüyorum. Kimisi öldü, kimisi ise kayboldu.
Aynı zamanda Bon Jovi ve Mötley Crüe ile de geçmişiniz var. Mötley Crüe son bir turnenin ardından yollarını ayırma kararı aldı. O dönemlere ait bir şeylerin sonlanması sizi üzüyor mu?
Bu üzücü, ama onlar kendileri için başka hayatlar yarattılar ve mutlu oldukları yere geldiler. Hepsi şu an çok iyi ve kendileri için çalıştıkları görünüyor. Hayatta bazı şeyler sonsuza kadar sürmüyor, fakat sahip olduklarınızı sevgi ile anıp hayata devam ediyorsunuz.
Groupie kızlar birbirleriyle rekabet ediyor muydu yoksa birbirlerine destek mi oluyorlardı?
Bilmiyorum. Medya tarafından groupie olarak damgalanmama rağmen, groupielerin ne yaptığını bilmiyorum, sadece duydum. Asla onların etrafında sürekli dolananlardan olamadım, sadece onlarla aram hep iyi oldu. Mesela Tommy Lee gibi, onunla çıktım; fakat New York’ta tanışmıştık, L.A.’de veya bir müzik ortamında değil. Benim yanıma gelip bir içki ısmarladığı ve kendini tanıttığı yer Limelight adında bir bardı, ve evet, onun ateşli olduğunu düşünmüştüm. Sonra farkına vardım ki, o Mötley Crüe‘deymiş. Tommy hala bir çocuk sayılırdı ve Mötley Crüe daha zirvede değildi. Ben de 90’lara kadar bir Mötley Crüe konserine hiç gitmemiştim.
Ya da Guns N’ Roses‘tan Izzy… Çıktık, ama bizim çıktığımız dönemde bir rock yıldızı değildi. Stüdyoda bir araya geldiğimizde ben birkaç kızla bir gruptaydım. Biz ayrılana kadar bir rockstar statüsüne ulaşmamıştı bile. Bir groupie, onlar rock yıldızı olduğunda peşlerinden koşar.
Çoğu grup üyesiyle Who’s Dated Who (ünlülerin ilişki geçmişlerini yayınlayan bir internet sitesi) sitesinin açıkladığı türde bir ilişki yaşamadım.Yaşımı bile yanlış yazmışlar. Kahretsin, etrafımda beni izleyen grup üyeleri var! Yani grup üyelerine groupie demeliyim?
Ben bir markaya dönüştüm; çünkü sahne için çılgın ve vahşiydim, ayrıca hayatımı rock gruplarıyla çalışmak haline getirmiştim. Dahil olmayı kabul ettiğim görüşmeler beni bir hayran, amigo ve bunun gibi şeyler olarak görüldüğüm parçalara ayırmıştı. Ben daima ilham vermek üzere var oldum; kadın ya da erkek, rock yıldızı ya da değil farketmiyor, ilham vermeye bayılıyorum, yeniden umut vermeye bayılıyorum, insanlara yaratıcı enerjilerini ortaya çıkarmakta yardım etmeye bayılıyorum ve bu groupie coşkusuyla aynı şey değil.
Groupie kelimesi muhtemelen o yıllardaki pek çok grup ve seyirci için anlam ifade eden bir kelimeyken, şimdi sanki hiç “yoklarmış” gibi bir izlenim var. O yıllardan bu yıllara neler değişti? Artık Groupie’ler yok mu? Yoksa eskisi kadar önemli mi değiller?
Söylediğim gibi, groupielere asla çok aldırış etmedim, fakat aralarından arkadaşlarım da oldu. Onlarla hiç gezmedim, ama onlarla birlikte çalıştığım zamanlar oldu. Bazıları arasında çamur güreşçileri de vardı . Groupieler oradaydı, elbette en çok da 80’li yıllarda… Bu zor bir şeydi, çünkü onlarla arkadaş oluyordunuz ve sonra sizin erkeğinizi almaya çalışıyorlardı. Ve ben gerçekten bunlarla uğraşmaktan nefret ediyordum. Bugünkü groupielerin de geçmiştekilerle aynı olduklarını düşünüyorum. Tek fark 80’lerde olduğu gibi zirveye çıkan rock yıldızlarının o zamanlardaki gibi bir patlama durumu yok.
Kendinize yeni bir yol çizmeye ne zaman ve neden karar verdiniz?
1997’de kurtuldum, bu kurtuluşumdan sonra yaşam tarzımı da değiştirmek zorundaydım. Çok fazla şey öğrendikten sonra, 2000’in öncesinde DigitalPam grafik tasarımımı piyasaya sürdüm. Fakat bugün, 2014’te; kendim formüle ettiğim yeni bir cilt bakım setiyle işi büyüttüm. Ayrıca hobi olarak yaptığım ve kazanç olarak dönen, satışa sunduğum bir çanta koleksiyonum var. Bunlar çok zor işler, ama buna değeceğine inanın. Ve Pamalotion markasından kazanılan paranın bir kısm da aile içi istismar yaşayan kadınlara gidecek. (safepassagelives.org).
Sosyal medya hesabınızdan gördüğüm kadarıyla aynı zamanda tasarım da yapıyorsunuz. Stiliniz yıllar içerisinde değişti mi yoksa hala 80’lerdeki gösterişi mi özlüyorsunuz?
Sanırım değişti, çünkü sonuçta benim düşüncelerim de zamanla değişti. Bugün için tasarladıklarıma bakacak olursak, sadece beni yansıtan şeyleri yapıyorum; bir parça rock’n roll dokunuşu. Ve de küçük bir parça geçmiş ve bugün… Tasarımlarım için böyle mesajlar vermeyi de seviyorum: “there is nothing new under the Son, what is, was, and is to come.(*İncil’den alıntı)
Böylesine hızlı bir yaşamın aksine genç gösteriyorsunuz ve hala güzelsiniz. Her şey insanın kendisine “iyi bakması”yla mı ilgili?
Doğru beslenmeye, formda kalmaya ve kendime -zihnime, ruhuma ve vücuduma dikkat etmeye çalışıyorum. Şunu söylemeliyim ki, eğer Tanrı’ya bağlanmasaydım, şimdi nerede olurdum? Düşünmeye korkuyorum. Evet, beni hızlı şeritten çekip alan ve kalbime dokunan, ruhumu iyileştiren ve gençliğimi yenileyen; Tanrı’ydı. Güzelliğimi bir reklam etiketi olarak verebilirdim; fakat gerçek şu ki Tanrı, stresi benden uzak tuttu ve beni yenileyip korudu. Güzellik ürünlerim benim sadece dışarda iyi görünmeme yardım etti, önemli olan ise dışarda parıldamadan önce içinde işi halletmek.
O dönemde yaşadığınız tüm maceraları kitaplaştırmayı düşünmez misiniz?
Evet, şu sıralar yazıyorum. Aslında daha öncesinde bu kitaba yazmaya başlamıştım ve neredeyse tamamen bitmişti (tümü el yazısıydı). Henüz bilgisayarıma atmamıştım, eve taşınan bir ev arkadaşım (diğer ev arkadaşım tarafından çağırılmıştı) sapık bir takipçiye döndüğünde, odama zorla girip tüm kitaplarımı, fotoğraflarımı, gitarlarımı, şiirlerimi, yazılarımı çaldı. Beni neredeyse vazgeçiren büyük bir kayıp oldu bu. Sonra yeniden ilham geldi, herşeyi yeniden toparladım ve kitabımı şu anda yeniden yazıyorum.
Peki Pamela Manning bundan 10 yıl sonrası için ne planlıyor?
Planım Pamalotion‘ı piyasaya sürmek. Tüm dünyaya yayıldığını bir düşünsene! Dediğim gibi, Safepassagelives.org ile uğraşıyorum. Kazandığımın bir kısmı aile içi istismara uğrayan kadınlara bağışlanacak. Aynı zamanda el çantası tasarımlarımın bazılarını imal etmeyi düşünüyorum. Çantalarım, sanatsal kreasyonumun ve ifademin bir parçası olarak bazı İncil mesajlarını içerecek, bir de bir el çantası serisi yaratmak istiyorum. İkisini de yapamayacağımı kim söylemiş?
Ve son olarak, Tanrı izin verirse, websitem : http://acousticcharityevents.com
Vizyonum: Her öksüz ya da terk edilmiş yetişkinin arkasında duran en azından bir kişi görmek, onlara müzik yoluyla ilham vermek ve onlara duygusal ve fiziksel olarak yardımcı olacak bir akıl hocalığı sistemi geliştirmek. Hayırseverlik faaliyetleri ihtiyaç duyanlar için para toplanmasıyla etkili olur,ilham veren kısa hikayelerle, konuşmacılarla, müzikle… Kahretsin, sana da ilham vermeyi düşünüyorum! Bu umut ateşinin yayılmasında bize yardım et!
MÜŞRA DEMİR
Takip Edin>>>
MÜŞRA DEMİR