Bir Sektör Olarak 90’lar ve 2000’lere Özlem

Artık bir tek ben değilim 90 sonları 2000 başlarını özleyen, biliyorum!

En azından herkesin özlediğini düşünüyorum ama en azından artık iş çığrından çıkmış durumda, bunu herkes haykırıyor.

Öncelikle şunu belirtelim bir geçmiş aşığı olarak tanınmak istemem. Ben bir romantik değilim. (yer yer melankolik, belki.)

Bana göre geçmiş kötüdür ve bizi güzele götürecek şey gelecektir (fal sevgisi de bu yüzden olabilir bendeki…) Ama konumuz bu değil. Özellikle bu spesifik zaman aralığı nasıl bir trend halini aldı?

Jacquemus; “L’année 97” isimli bir koleksiyon çıkarıyor ve Laetitia Casta’yı tamamen bir 1997 rüyasına dönüştürüyor. CD Playerlar, Nokia 3310 telefon, kuaföre Jennifer Aniston fotoğrafı götürme… Sonuç, tabii ki harika!

Öte yandan Gucci Holiday 2020 kampanyası; merkezine 90’lardaki ofis partilerini alıyor.

Yeni çıkan şarkıcılar erken 2000’lerin eğlenceli görünümlerini kopyalıyor; Kylie Jenner, Bratz bebekler temasında ya da Kendall Jenner Pamela Anderson makyajı yaptığında like yağmuruna tutuluyor, Paris Hilton + Kim Kardashian eski günlerdeki gibi Juicy Couture elofmanlarını üstlerine geçirip gezdiklerinde millet mutluluktan ölüyor.

Ya da Friends dizisinin ” bölümlük de olsa geri dönüşünün aylardır beklenmesini de önerebiliriz, Arkadaşlar bu dizi 90’larda başlamıştı yahu!

Zaten trendlere girip baktığınızda yeni hiçbir şey yok. Her şey “markanın DNA’sındaki tasarımları yeniden yorumladık ihihi” tadında. E oldu o zaman; teşekkürler.

Peki nedir bizi böylesine sımsıcak hissettiren o dönemlere dair? Bunun asla her dönem için yaşandığını düşünmüyorum. Mesela 60’lar ve 70’leri de çok seviyorum ama bu dönemleri bu kadar çok popüler kültüre, modaya, müziğe enjekte edip iyi satışlar yapamazsınız. “Late 90s & 00s” dediğimiz dönem ise her daim para yapıyor! Hani şu MTV’nin gerçekten izlendiği zamanlar!

Çok mu harikaydı o yıllar? Hayır. Benim neslim mesela TV’den İkiz Kuleler’in patladığını gördü. Irak’ı gördü. Savaşın ne olduğunu bunlarla algılamaya çalıştı. 2001 krizini gördü. Peki bu o döneme sevgimizi etkiliyor mu?

Her şeyden öte; şu anda Dolls Kill gibi sitelerde “Awww çok tatlı” yorumları alan tüm o pop-punk kıyafetler sokakta giyiliyordu. Şu anda ise herkes eleştiri manyağı sokakta bir yorum almasanız bile biri sizi çeker, etkileşim için Twitter’a koyar ve yine yorum manyağı olursunuz.

Sizi okudukça yoran duyarlar, SJW’ler (ne olur bu Social Justice Warrior’ları araştırın), bir Black Mirror bölümüymüşçesine TikTok dahil envai çeşit platformda çekilen ve izleyeni utandıran videolar da yoktu.

Tabii ki kalkıp “internet kötüdür, yaşasın geçmişte yaşamak” güzellemesi yapmayacağım. Geçmi sizi aşağı çekmektan başka bir şey yapmaz. Ama 15-20 yıl öncesinin böylesine günden güne büyüyen bir sektör haline gelmesi soru işaretlerine neden oluyor. Akıntıya kapılıp gidelim mi? O günleri mi geri getirmeye çalışalım? Bir karar ver ey kapitalizm!

Her halükarda her şeyin belki de bir tık basit olduğu zamanları özlüyoruz. CNBC-e’nin olduğu, ekranda My Name Is Earl’ün döndüğü, Winamp’ten müzik dinlediğimiz, Dream TV’de konser kovaladığımız, Boyner’in Çarşı ismiyle olduğu günler falan filan işte.

Bu kadar özlememizin sebeplerinden biri de şu anda yaşadığımız kıyametten önceki son aklı selim etap olması belki de. Uçurumdan düşmeden önceki anı hatırlıyoruz, tekrar yaşamak istiyoruz, o dönemdeki birini hatırlatan tek kişiye bile bağlanıyoruz.

Bugün Instagram’da VelvetCoke gibi sırf o dönemden paylaşım yapan hesapların mantar gibi türemesi ve milyonlarca takipçileri olması bir tesadüf değil.

Anda kalmak istiyorum, ah o eski dönemler diye sızlanan biri olmak istemiyorum. Ama yine de kafamı kurcalıyor; böylesine işler çığrından çıkmışken şu anki kabusu biraz olsun geride bırakabilir miyiz?

Bu da ilginizi çekebilir:

Müşra Demir: https://www.instagram.com/multibabydoll/

Crunk Mag: https://www.instagram.com/multibabydoll/

Zeen is a next generation WordPress theme. It’s powerful, beautifully designed and comes with everything you need to engage your visitors and increase conversions.

Top 3 Stories

Daha Fazla İçerik
THE KILLS YİNE TOZU DUMANA KATIYOR: ASH&ICE İNCELEMESİ