Belki de çok fazla Sonbahar insanı sayılmam. Hatta Kış insanı da sayılmam. Ama deri insanı, kürk insanı ya da bilimum sıcak tutan giysilerin insanı olabilir miyim? Evet, muhtemelen. Tüm bunlarla birlikte yeni sezonda çok çalışmamı tetikleyecek şarkıların, sözlerin, albümlerin, konserlerin insanı olmam sorusuna da cevabım “evet”.
İşte önümüzdeki bu iki yeni mevsime dair (ki birine çoktan girdik) ilhamlarımı, heyecanlarımı, arka planda çalarak hayatıma soundtrack etkisi yapacak albümleri/şarkıları, fikirlerimi bir yazıda toplama vakti.
Hani şu büyük, ünlü, kocaman bir September Issue şeysi var ya Vogue‘un. İşte Multibabydoll‘unki de bu yazıdır.
Her sıcaklık düştüğünde olduğu gibi, yine beni en çok heyecanlandıran şey, deriler. “Black Leather!” yazımda da başka bir yönünü görebileceğiniz deri tutkumu bu yıl daha renkli boyutlara taşımaya karar verdim. Versace‘nin 90’lı yıllardaki renkli deri etekleri (ki Versace aşkımın bir açıklaması şu incelemede görülebilir) her daim benim için ilham kaynakları arasında olunca leylak rengi Missguided deri eteğe karşı koyamadım. Geldiğinden beri neredeyse sarılıp uyuyacak kıvama geldiğim bu eteği kullanmak için aklımda pek çok farklı yol var. Ama asıl referans noktam tabii ki de Stephanie Seymour ve Cindy Crawford bulunduran Versace!
—-
—
—
Tabii ki bununla da sınırlı kalmadı alışveriş heyecanım. Nasty Gal‘ deki bucket bag hem rengi hem dokusu hem de duruşuyla resmen “beni al beni al seni yeni sezonda pişman etmeyeceğim beni al” dedi. Hemen hemen aynı ay içerisinde bir de, Guardians Of The Galaxy-Starlord kızıl kahve deri furyasından her marka gibi nasibini almış olan H&M‘den de bu deri pantolonu aldım. Sonuç olarak mutluyum, huzurluyum. Çantamı kullanmak içinse sabırsızlanıyorum.
—
Yeni sezon için aynı zamanda kah Andy Warhol‘lu düşlerim, kah herhangi bir Marvel evreninden fırlamış fikirlerim de var.
—
—
—
Tabii ki yeni sezon için kendime moda dünyasından ilham/referans salatası almayı da ihmal etmedim.
Tarzlarını beğendiğim her bir isme açtığım kendi galerilerine de altlarındaki linklerden ulaşabilirsiniz, ulaşabilirler,ulaşın!
Ah evet, deri ve kürk konusunda sevgisi konusunda Karmen Pedaru benimle yarışır. Hem parçaları güzel birleştiriyor hem de güzel taşıyor.
Podyumdan sokağa: Karmen Pedaru
Saç kesimi konusunda büyük bir fanı olduğum Alexa Chung, aradan geçen yıllarla birlikte benim de gözucuyla bakıp beğendiğim bir tarza sahip oldu.
Müzikle iç içe bir stil: Alexa Chung
70’ler etkileşimiyle Camille Rowe
Camille Rowe’dan 21. yüzyılda rock chick olma kodları
Tüm overrated isimler bir yana, Erin Wasson bir yana. Ki, bu hanımkızın galerisini gezmenizi şiddetle tavsiye ederim.
Yaşasın Rock N’ Roll, yaşasın Erin Wasson!
Ve evet, Charlotte Free…
Biraz nerd biraz punk bir stil: Charlotte Free
Tabii ki müzikal açıdan ilhamlar olmadan olmaz. Her daim ilham aldığım isimleri burada şimdi baştan saymayayım ama havalar erken kararmaya başladığında nedense aklıma Flutter Girl şarkısı düşer, hemen Euphoria Morning albümünü dinlemeye başlarım. Belki de normal hallerine göre fazlasıyla epic fail muamelesi görse de Chris Cornell‘in 1999 dönemini, ben oldukça karanlık ve bir o kadar ilham verici bulurum. Özellikle de albüm kartonetindeki Olaf Heine‘in fotoğrafladığı bu güzel kareyi.
Evet gelelim bir diğer müzikal ilhama.
Zamanında oldukça laf edip, neredeyse Gunner olma ayağına kanlı bıçaklı olduğum Metallica‘nın değerini neyse ki geç de olsa anladım. Şimdi sevmeyi geçtim, bana oldukça ilham veren şarkıların sahibi onlar. Ama şu mevsimde Load-Reload dönemlerine nedense oldukça sardım yahu. Ayrıca eğer başıma bir iş gelmeyecekse itiraf ediyorum; ben zaten Metallica’yı Load-Reload işleriyle sevdim 🙁
Herneyse, bu iki albüm de benim için çok özel. Özellikle albüm kartonet çalışmaları nedense içimde bir yerlere dokunuyor gibi. İşten erken çıkıp tatile kucak açtığınız güneşli bir sonbahar günü gibi, şehrin içinde kendiniz için yarattığınız o özel dünyayı dışarıya yansıtmanız gibi. Hani açıklayamıyorum bu booklet’i neden bu kadar sevdiğimi ama finali bana bu booklet’in hatırlattığı o deri ve süet dokuların oluşturduğu bir kombinle ve her birini ayrı sevdiğim Load ve Reload albümlerinin o harika booklet kareleriyle yapalım.
Herkes için harika bir Kış ve Sonbahar olmasını diliyorum! Benim için o harika İlkbahar ve Yaz’a geçişte bir tür challenge gibi bu mevsimler. Ama belki de düşünmeye daha çok zaman ayıracağınız bir dönem aynı zamanda. Okumaya, dinlemeye, dinlemeye ve harekete geçmeye…
Tabii okumak demişken, Multibabydoll‘u okumaya devam edin!
Şimdi kendinizi aşağıdaki harika booklet karelerine bırakınız…
MÜŞRA DEMİR