*Edith: Bu yazının orijinalini 2014 Kasım ayında yazmışım. Zaten okuyunca da anlayacaksınız, ah ulan ah; Jack White konserinden önce yazmışım hala. 2014 nasıl da konserler açısından bereketli bir yıldı. Özellikle kendimi düşündüğümde hayatımın en unutulmaz konserlerini bir kaç ay arayla art arda yaşadım. Soungarden, Metallica ve Jack White… Neyse işte bunu da konsere gitmeden önce yazmışım ve sonrası boşluk… 2015 ne feci, ne konsersiz bir yıldı Tanrım… 2016’dan ise umutluyum ben. Şu listenin tümü gelsin, hadi o olmuyorsa en az bir tanesi gelsin yeter artık… Bir tür Aşk-ı Memnu’dan Bihter misali konsersizlikten “Ölüyoooğğrraaaammmm anlasanaaağğğğğğğğğğğğ” diye afakanlar basıyor vallahi. Yeter, yetti artık. Bana konser verin!
Neyse listeyle (ufak tefek editlemeyle) başbaşa bırakayım sizi…
Özellikle 2014 yazını konserler açısından pek yoğun olarak tanımlamak mümkün. Ben kutsal görevimi yaptım (%100FEST Soundgarden Konseri), üstüne de tatlı olarak Metallica‘yı yedim bitirdim ve yetti. Bu Cuma günü ise Jack White ile birlikte sonbaharın çirkinliğini uzun bir süre unutacağız.
Ama şu bir gerçek ki, ecnebilerin Hard Rock Calling‘i olsun, Pinkpop‘u olsun, Rock In Rio‘su olsun, Rock Am Ring‘i olsun; hele ki Lollapalooza‘sı olsun; bizde olmayan kavramlar. Yani artık gelenekselleşmiş ve kült halini almış; her yıl düzenleneceğinin huzuruyla içimizi dolduran bir festivalden bahsediyorum. Bu yüzden her yıl güveneceğimiz bir etkinlik olmadığından; rastgele yeni bir festivalin yolunu gözlüyor, akabinde sevdiğimiz sanatçılar gelsin diye türlü totemler yapıyoruz.
Tabii ki olay bir festivale de bağlanmak zorunda değil. Gelsinler efendim, tekil de gelsinler. Kalkıp bir Brezilya ya da İngiltere olmadığımız açık; yani bu yıl gelen sanatçının, 5 ay sonra tekrar konser vermeyeceği çok net bir gerçek. Ama öyle isimler var ki, hiç uğramamış ya da uğrayalı 11229 yıl geçmiş olan. İşte bu yazı benim şahsi “haydi siz de gelin ama, herşeyi ipotek edip geleyim” listemdir. Belli mi olur belki gelirler? (En büyük dileğim benim bizzat neredelerse oralara gitmek, asıl dileğim bu üzgünüm.)
Aslında belki dememek lazım, şimdiye kadar kimi canlı görmek istediğimi bir yere yazsam, konser haberini almam bir oldu. Neden istediğimi bir de örnek birer birer performanslarıyla destekledim. Neyse şu listeden en az 2 isim tutsun bari ama!!!
PEARL JAM
19 Kasım 1996 yılında ülkemize gelmelerinden günümüze kadar olan süreçte araya soluksuz izlediğimiz konser dvd’leri, çiğ çiğ yediğimiz albümler, belgesel, kitap ve büyük turneler sıkıştırtırdılar. Peki biz var mıydık o turnelerde? Hayır yoktuk.
İstanbul Ticaret Merkezi‘nde, kötü bir ses sisteminin de dahil olduğu onlarca organizasyon sorununa rağmen vermiş oldukları bu konser nedeniyle mi yolları hiç düşmüyor bilinmez ama, artık geçmişe sünger çekmeliyiz bence!
Organizasyonu Ahmet San‘a ait olan bu konsere efsane bir nesil kanlı canlı tanık olmuş olabilir, ama o dönemin ardından geriye kalan dev bir nesil var ve artık onların da bu topraklarda bir Pearl Jam konseri deneyimleme vakti geldi.
1996 yılının bootleg’ine buraya tıklayıp ulaşılabilir.
Eddie Vedder‘ın geldiğinde Beşiktaş beresiyle (ki bir Galatasaraylı olarak bunu çok sevdim) çektirdiği fotoğrafa bakıp gülümsemek ardından gözyaşlarına boğulmak, tarihe karışmalı artık.
Gel Pearl Jam, gel.
INCUBUS
Incubus gözümde sevmesi de bırakması da zor bir gruptur. Yavaş yavaş seversiniz ama bir süre sonra Incubus dışında bir şey dinleyemediğiniz günler gelir. İşte 8 Mart 2007 tarihinde, gerçek Incubus fanları muhtemelen Türkiye’deki bu ilk Incubus konserinden sonra bu “dışında bir şey dinleyememe” dönemini aynen yaşadı. Hakkında tek bir olumsuz yorum duymadığım bu konseri kıskanmıyorum, kıskanmıyoruz, kıskanmayacağız.Incubus elbet yeniden gelecek, yeniden göreceğiz. Özellikle bebeğim, Brandon, sen… Sen hazır ol evet. Sana, sahneye neler fırlatacağım kimbilir. Backstage’in ise kurtuluşu yok!
ALICE IN CHAINS
Malum bir “asansör-koku” krizi gölge düşürmüş olsa da 25 Haziran 2010 tarihli ziyaretlerine (ki ben bazı şeylerin bu ülkede abartıldığını düşünürüm hep. Ne olmuş adamlar öyle demişse?) kuşkusuz dinleyicilerini tatmin eden bir konser olmuştur. O “eskisi gibi olamazlar yiaaaa” gericiliğini bir kenara bırakalım, bir konser haberi gelse herşeyi satıp gideceğinizi hepimiz biliyoruz.
RAGE AGAINST THE MACHINE
Şu listede bir imkansızlık sayı doğrusu yapalım. 1’den 10’a kadar derecelendirelim bu doğruyu. İşte Rage Against The Machine bu listede 9.5 derecesinde. Hadi kabul edelim bunu siz de biliyorsunuz. Ama işte bir umut, imkansız diye bir şey yok falan filan. Hem zaten bunlar Rage Against The Machine şarkılarından da öğrendiğimiz şeyler değil mi? Ben inanıyorum elbet geleceklerler. Olmadı Tom Morello gelsin. Şu hayatta en ama en çok sevdiğim 3 gitaristten biri. Özellikle ülkenin son zamanlardaki durumu düşünüldüğünde bir Morello tavrına hayli ihtiyacımız var. Hadi ama sevgili Morello!
BLACK SABBATH
Hayatımın bir döneminde deli gibi Black Sabbath dinledim. İşin ilginç tarafı, belirli aralıklarla bu ritüeli devam ettirmezsem mutsuz olacağıma inanmam. İşte öyle özel bir gruptur Black Sabbath benim için. Yahu adamlar şu yaşlarında hala deli gibi çalışkanlar, yeni bir albüm daha gelecek, son turneye de çıktılar. Görmeyelim mi yani? Evet şimdi buraya yazıp de üzmek gibi olmasın ama, o son turnedeki ülkeler arasında yer almıyoruz. Küçük tatlı bir sürprizin gerçekleşme yüzdesi ise %0.004. E hadi olmadı solo olarak bir Ozzy Osbourne de olur.
NINE INCH NAILS
Yahu bu adamlar bu yaz Soundgarden ile turneye çıktılar ya ben ona yanarım. Ne olurdu Soundgarden’ın bu yılki Türkiye konserinin sürpriz hediyesi de bu adamlar olsaydı? Hep beraber Terrible Lie diye bağırsaydık? 18 Temmuz 2009′ da pek çok insan bu şerefe nail olmuş ama misafiri gelmiş komşu teyze tadında diyorum ki olmaz, bunu saymayız. Sevgili Nine Inch Nails, sen açık havalara yakışırsın; doğum günüme yakın, şöyle cıvıl cıvıl bir yaz gecesi gelirsen çok mutlu olurum, haberin olsun. Öpüyorum Trent, sevgiler.
LENNY KRAVITZ
Sevgili Lenny Kravitz, sen haksızsın ve sana laflar hazırladım! 4 yıl önce kadar bu güzellik ülkemizde konser verecekti, ama yer aldığı uyduruk film nedeniyle konser iptal oldu. Ne oldu sahi ona? Ben yeni albüm gazıyla gelip bunu telafi etmesini bekliyorum. Beklemeliyiz de. Hepimiz beklersek olur bence.
REIGNWOLF
Yeni nesilden keşfettiğime deli gibi mutlu olduğum isimlerden biri. Bir insan evladı bu kadar yetenekli olmamalı. Madem yetenekli, tez vakitte buna canlı bir performansta tanık olmamızı sağlamalı. Küçük minnak incelememe de buradan bakılmalı.
ALTER BRIDGE
Bu kadar iyi parçaları, albümleri, performansları olup bu kadar underrated kalan başka bir grup yoktur herhalde. Yine de kalabalığın arasından hemen sıyrılacak kemik bir kitlelerinin olduğunu bilmek güzel. Bence artık Türkiye’de canlı canlı izleme vakti geldi de geçiyor.
YETMEZ AMA EVET…
Evet bir de aradan çok zaman geçmemiş ama tekrar gelseler herşeyi bırakıp gidip izleyeceğim isimler var ki, e zaten bir çoğunu tahmin edersiniz… Hepsi benim de daha önce deneyimlediğim ve bu etkileşimi yaşadığım için sayısız kez daha görmek için çırpındığım isimler.
JACK WHITE (YA DA HERHANGİ BİR ÇOK İNSANLI PROJESİ)
Şimdi ben burada ne yazsam boş. Aşkımı sevgimi biliyorsunuz. Canlı performansının nasıl yakıp yıkıp geçtiğini de biliyorsunuz, biliyorlar. (Bilmeyenler ve yeniden bilmek isteyenler için buraya tık.) Ve son olarak Tanrım sen konuyu biliyorsun, amin.
SOUNDGARDEN
Eheheh, şu bloga giren inan en başta bunu tahmin eder zaten. Sevgili Soundgarden, bu konserde moralinizi bozmuş olabilirler, ama biz doymadık doyamadık. O yüzden yeni albüm zımbırtısına bir daha uğrasanız hiç fena olmaz. Yahu Chris, olmadı sen gel.
Bir önceki deneyimimiz için sizi şöyle alalım:
METALLICA
Hep 2014 yazından gidiyorum, farketmişsinizdir. Vallahi tadı damağımda kaldı. Boyun ağrım bile geçsin istemedim o günden hatıra diye. Olur da yeni bir albüm gelir, yine Lars’ın müthiş ticaret zekası tutar ve garip bir turne fikri daha ortaya konulursa; bunun içinde Türkiye de olsun, lütfen.
Bir önceki deneyimimiz için sizi şöyle alalım:
KAISER CHIEFS
İşte o yaz “durgun seyirci” saçmalığıyla kalbini kırıp gönderdiklerimizden biri daha. Yapmayın böyle çocuklar. Hep bir ağızdan eşlik edip tek enerji olmaya yönelik şarkıları ve müthiş sahne performansı dışında deli gibi eğlenmek de cabası! Kaiser Chiefs kesinlikle canlı performansı kaçırılmayacak gruplardan.
Bir önceki deneyimimiz için sizi şöyle alalım:
GUNS N’ ROSES
Öhmm… Yani bir turne için ve içinde Türkiye’nin de bulunması için ne olması gerek hepimiz biliyoruz. Evet, yeni bir albüm. Yani Dizzy Reed belirli aralıklarla” ehehhe albüm yolda %90 ı bitti” minvalinde açıklamalarda bulunuyor; ama ya muhtemelen matematiği yok ya da geriye kalan %10 hayli zahmetli. Olsun benim yine de bir umudum var. Çocukluk aşkım yeni şarkılarıyla gelecek ve biz de deli gibi eğleneceğiz. Evet, hayal görmüyorum. Hayır.
Bir önceki deneyimimiz için sizi şöyle alalım:
Edit 2016: Ahahahaha bunu yazarken bunun gerçekleşeceğini kim bilebilirdi? Hayır yahu bir TR konserinden değil ama orijinal kadroyla bir reunion’dan bahsediyorum. Benim gibi sadık bir GNR holiganıysanız zaten her zaman bunun için bir umudunuz vardır biliyorsunuzdur ama… Bu.. Bu… Kelimeler kifayetsiz, turnede bir Türkiye konseri de çıkar mı göreceğiz. Çıkarsa yıkılır buralar, yıkarım.
Slash featuring Myles Kennedy and The Conspirators
Çok da uzak bir ihtimal değil yeni çıkan albümlerini düşününce. Slash’in sololarına yakınen tanık olmak, sanki ayindeymiş gibi kendinden geçme hissi paha biçilemez. Yakın zamandaki Velvet Revolver hareketlenmeleri de belki Slash’i o oluşumla ağırlayabileceğimiz ihtimalini de yaratıyor ama ben yine de oyumu Myles Kennedy ile gelmesinden yana kullanıyorum.
Bir önceki deneyimimiz için sizi şöyle alalım:
Edit 2016: Bkz. Bir önceki madde.
Bunlar da Bonus isimler: Geçen sefer yaşanan ve sevenlerini üzen rezaletten dolayı Red Hot Chili Peppers, e yeter artık gelsinler kafasından bir türlü çıkamadığımız için AC/DC ve Aerosmith (bunları saymıyorum çünkü “sanmıyorum” o yüzden 25+2 sayın) ve Radiohead, GNR bile birleşti neden olmasın ki umutlarıyla olur da birleşirler diye Oasis, inanmayacaksınız ama belki ben de inanmam diye Primus, hatta bu yıl bir reunion daha patlarsa bir Audioslave, bitmek bilmeyen bir özlemle Queens Of The Stone Age, yeni albüm gazıyla The Kills, son zamanlarda çok konser verdiğini görür olduğumuz Garbage, kötü enerjimizi boşaltmamız için bir The Prodigy, olur da yeni albüm gelirse bir Fiona Apple diyerek de bu listeyi sonlandırıyorum efendim.
Şimdi gidiniz ve ne tarz bir dilek ritüeliniz varsa bu isimler için ivedilikle uygulayınız.
İyi dinlemeler!
https://instagram.com/multibabydoll/
https://twitter.com/multibabydoll_
https://www.facebook.com/pages/Multibabydoll/
MÜŞRA DEMİR
