Bu haftanın tabii ki pek çok neşelendirici yanı var. En başta Cuma günü itibariyle başlayacak olan bayram tatilini düşünmediğim... Devamını Oku
En Eski
Günün Performansı
Malumunuz, bu hafta Jack White konseri var. Yani blogda bir konser ve Jack White havasıdır alıp gidecek. Farkettiyseniz cümlenin sonuna... Devamını Oku
Bush belki de 90’lı yılların ikinci yarısına dair en güzel şeylerden biriydi. Totalde alternatif olarak kategorilendirilseler de, bayağı bayağı grunge... Devamını Oku
Velvet Revolver‘ı sevmemem elde değil sıkı bir Gunner olarak. Alışma sürecim biraz sancılı olsa da, alıştıktan sonra bir daha bırakamadığım,... Devamını Oku
Bugün uzun bir aradan sonra tüm günümü dışarıda geçirebileceğim sevgili blog ve okuyucular. Belki ileride burada tekrardan değinirim ama aynı... Devamını Oku
The Vines canlı performansı dillere destan bir grup değil doğrusunu söylemek gerekirse. Ama havaların yeterince itici olduğu şu dönemde; dağınık,... Devamını Oku
Garbage denildi mi akan sular durur, ki durmalı da. O pembe ve turuncu albümleri alınıp baştan sona defalarca dinlenilesi, o... Devamını Oku
Stone Temple Pilots, sırf Scott Weiland önyargım yüzünden geç tanışıp sevdiğim bir grup. Halbuki 90’ların en şahsına münhasır gruplarından biri.... Devamını Oku
Çevremde nedense Pantera sevenler kısıtlı. Artık zamanla mı azaldılar, kendilerini saklıyorlar mı bilinmez ama; bu performans Pantera hayranı olmayan admaı... Devamını Oku
Bazı şeyler benim için tartışmaya açık değildir. Bilmiyorum belki de yazıya direkt bu şekilde başlamam yeterince irrite edici olmuştur, ama... Devamını Oku
Hiçbir zaman Fiona Apple fanı olmadım. Yani yaptığı müziği kendi alanında harika bulsam da pek benim kalemim değil, hem de... Devamını Oku
Silverchair, 90’lı yıllarda Avustralya’dan çıkıp geldiklerinde ve gelir gelmez grunge akımını da arkalarına alıp daha bebek sayılacak yaşlarda ardı ardına... Devamını Oku