Blogu düzenli okuyanlar bilirler Reignwolf, en en en en bi’ son favorim. Bu çocuk patlayacak/parlayacaktır; çok yakındır ama bakalım ne... Devamını Oku
Günün Performansı
Primus, bir başka yazımda da bahsettiğim gibi ( bkz. Kötü hava şarkıları) bana göre açık ara dünyanın en “kafa” grubu,... Devamını Oku
Velvet Revolver‘ı sevmemem elde değil sıkı bir Gunner olarak. Alışma sürecim biraz sancılı olsa da, alıştıktan sonra bir daha bırakamadığım,... Devamını Oku
Bush belki de 90’lı yılların ikinci yarısına dair en güzel şeylerden biriydi. Totalde alternatif olarak kategorilendirilseler de, bayağı bayağı grunge... Devamını Oku
Yahu bence The Kills, kapalı ve ufak mekanlarda, seyirciyle içiçe, kan,ter ve gözyaşının birbirine karıştığı ortamların ac gitar tonlu grubu.... Devamını Oku
Silverchair, 90’lı yıllarda Avustralya’dan çıkıp geldiklerinde ve gelir gelmez grunge akımını da arkalarına alıp daha bebek sayılacak yaşlarda ardı ardına... Devamını Oku
Hiçbir zaman Fiona Apple fanı olmadım. Yani yaptığı müziği kendi alanında harika bulsam da pek benim kalemim değil, hem de... Devamını Oku
Bazı şeyler benim için tartışmaya açık değildir. Bilmiyorum belki de yazıya direkt bu şekilde başlamam yeterince irrite edici olmuştur, ama... Devamını Oku
Zorlu, çoook zorlu bir haftayı daha geride bırakırken, bunu QOTSA ile kutlayalım isterim. Queens Of The Stone Age... Popülerliklerinin neredeyse... Devamını Oku
Stone Temple Pilots, sırf Scott Weiland önyargım yüzünden geç tanışıp sevdiğim bir grup. Halbuki 90’ların en şahsına münhasır gruplarından biri.... Devamını Oku
Garbage denildi mi akan sular durur, ki durmalı da. O pembe ve turuncu albümleri alınıp baştan sona defalarca dinlenilesi, o... Devamını Oku
The Vines canlı performansı dillere destan bir grup değil doğrusunu söylemek gerekirse. Ama havaların yeterince itici olduğu şu dönemde; dağınık,... Devamını Oku