En son konsere gerçekten çağlar öncesinde gitmiş olabilirim. Hatta gittiğim en son konser; onlarca kusursuz deneyimden sonra benim için ultra keyifsiz geçen Scorpions konseriydi. Scorpions ve ben ne alaka? Neyse ki şimdi yeniden; tüm şarkılarını ezbere bildiğim ve delireceğime emin olduğum bir konsere hazırım: 3 Eylül Halsey konseri!
Oldukça “pop” başlayan bir kariyeri olsa da; neyse ki plak şirketinin kontrolü altından biraz daha çıkıp içindeki rock ve alternatif ruhu daha çok gösterdi. Halsey benim için oldukça özel bir isim çünkü: TUMBLR ÇAĞI!!!
Hangimiz onun mavi saçlı, soft grunge etiketli fotoğraflarını repost etmedik ki? (Aynı zamanda King Kylie Era oluyor bu, lol)
Aradan yıllar geçti, sadece müziği değil beğendiğim hangi erkek varsa onlarla sevgili olarak da içimdeki love/hate ilişkisini körükledi ve pandemide asıl büyük bombayı patlattı. Dahi Trent Reznor prodüktörlüğünde çıkardığı If I Can’t Have Love I Want Power albümüyle gelmiş geçmiş en sevdiğim albümler listesine girdi.
Hayatımın sancılı bir “yeni başlangıç” dönemine eşlik eden bu albüm -teşekkürler kurumsal kariyeri- benim için oldukça özel. Bu yüzden 3 Eylül gecesi Halsey konseri için ekstra heyecanlıyım. Mevcut konser kayıtlarına da bakınca, standart bir Nine Inch Nails konseri starter package gibi gözüken ışıklandırma ile daha da büyüleyici bir deneyime dönüşeceğine eminim!
Üstelik benim kadar hayran olan, Halsey’nin peruğuna kadar birlikte tartıştığımız ve kardeşim dediğim bir insanla gidiyorum. Daha ne isterim!
3 Eylül’de Halsey konserinde sahne önünde görüşmek üzere!
Bu da konserin olası playlist’i: