Zamanı geldiğinde hissedersiniz. Hem de oldukça korkutucu bir “kendinden şüphe etme” duygusuyla birlikte.
Evet bahsettiğim şey “Ben ne iş yapacağım?” sorusu. İstediğiniz kadar vurdumduymaz ya da kalender bir insan olun; eninde sonunda bu korku içinizi yiyip bitirecek. Hepimiz çalışmak zorundayız. Ama sevdiğimiz bir amaç için çalışmaktan bahsediyorum. Maddi açıdan gereksinimlerinizi ve hedeflerinizi karşılayabilmenizin dışında; manevi olarak da sizi doyuracak bir işte çalışmak…
Olayın daha fazla felsefi yönüne dalmadan (ya da dalmaya çalışmadan, siz her ne derseniz) direkt size ilham verici ve yön gösterici bir kaynaktan bahsetmek istiyorum, Insparkus.
“ Gelecekte iş her zaman, her yerde olacak. Sevdiğiniz işi yapsanız iyi olur.”
Ufuk Tarhan
Kabul etmek gerekirse, şu dünyadaki en kararsız insanlardan biriyim. Ya da daha da açmak gerekirse, ne istediğimi biliyorum ancak hangi yoldan gitmem gerektiği konusunda her daim şüpheleri olan bir insanım. Bu kafa karışıklığının yarattığı en büyük sorun ise, çoğunlukla bu düşünme aşamasında yerinizde sayıyor olmanız. Finalde ise muhtemelen en son isteyeceğiniz şey olacak: Elde var sıfır!
İşte bu hüzünlü sonu yaşamamak için harika bir oluşum, Insparkus. Muhtemelen denemesem bu kadar yararlı olduğuna inanıyor olamazdım.
Ancak denedim ve şunu diyebilirim ki; evet benim gibi kararsız bir insan bile artık ne yapması; hangi yoldan gitmesi gerektiğini biliyorsa Insparkus kesinlikle yararlı demektir!
Öncelikle belirtmek gerekir ki; kariyer,danışmanlık, iş gibi anahtar kelimelerden yola çıkarsak, insan biraz daha soğuk bir site bekliyor ancak http://www.insparkus.com/ kesinlikle sizi dinlemek için bekleyen içten bir arkadaş gibi. Site tasarımının sıcak renkleri, eğlenceli grafikleri ve aradığınızı kolayca bulabileceğiniz ana sayfasıyla ilk tanışmanın gayet başarılı geçtiğini söyleyebilirim.
Kendi adınıza hesabınızı açtıktan sonra sıra Tanışma Adımı’na geliyor. Sizi bilmem ama kendimi tanımlamayı, özelliklerimi yazılı olarak dile getirmeyi ve daha sonra bu konuda analiz beklemeyi çok severim. (Yani sonuçta hemen her dergideki benimle alakalı alakasız tüm kişilik testlerini çözen bir insanım, bilmem anlatabildim mi?)
Daha sonra hepsi yine kendi içlerinde kategorilendirilmiş olan 3 ayrı aşamaya geçiyorsunuz. Vizyon, Konum ve Plan.
Vizyon aşaması tam olarak kafanızda her ne varsa netleştirmenize olanak tanıyan bir adım. Bu açıdan oldukça heyecan verici buldum, zira benim gibi başlı başına gri olan bir insan için “net” olmak oldukça yeni bir deneyimdi!
Kolaj kısmı sanırım en çok eğlendiğim kısımdı. (Zaten genelde de sizi sıkmayı geçtim; bitince ‘ne yani bitti mi şimdi?’ şeklinde daha fazlasını istemenize neden olan bir sistemde bu site.) Dedim ya kendimi her şekilde ifade etmeyi seviyorum diye; istediklerimi benden görsel bir kolaj halinde istemeleri beni oldukça mutlu etti. Ve bir kez daha doğru yerde olduğumu anladım.
Ehm, kolajıma her neyin hayalini kuruyorsam onların görselleriyle donattıktan sonra (ki bu blogu takip edenler az çok tahmin edebiliyordur görselleri) sıra B planlarını da listelemeye geliyor. Tam bu sırada tek bir seçeneğinizin olmadığını; aslında kafanızda başka “yapılabilirliği” olan ihtimaller de olduğunu keşfedince bir güvende olma hissi kaplıyor içinizi. Sırf sizi kendi zihninizde keşfe çıkardığı için bile güzel bir deneyim…
Konum kısmı, işin biraz daha özel hayat kısmına giriyor. Burada kendinizi iyi değerlendirmeniz ve tutarlı bir sonuç için objektif olmanız gerekiyor. Güçlü ve güçsüz özelliklerinizi, size yön veren temel değerlerinizi,çevrenizdeki insanların konumunu ve deneyimlerinizi ortaya döküp aslında tam olarak şu anda nasıl bir konumda olduğunuzu ölçüyorsunuz. Bir nevi bir dönüp kendinize bakmak gibi düşünün.
Plan kısmında ise artık hayalini kurduğunuz geleceği tam anlamıyla ifade etmenin zamanı geliyor. Aslında farkında olmadan şimdiye kadar çözdüğünüz tüm testlerde “kendini ve istediklerini ifade edememek”ten, artık “ne istediğini bilen ve tüm bunları net bir şekilde gözünde canlandırıp kolayca ifade edebilen biri”ne evriliyorsunuz. Hani bazı filmlerin ya da kitapların arka kapaklarında okuduğumuz gibi, “Kendinizle bir yolculuğa çıkmaya var mısınız?”
Tüm aşamaları tamamladıktan sonra geriye bir tek yazıp kaydettiğiniz bu bir nevi “kişisel mini günlüğünüzü” koça gönderme işlemi kalıyor. Sonrasında ise maksimum 4 iş günü içerisinde gelecek olan raporu bekliyorsunuz.
Kendi raporum hakkında konuşmadan önce, arada şunu da belirtmek isterim ki Insparkus’ u gerçekten kendinize vakit ayırarak, kendinize tanıdığınız bir tatil fırsatı anında çözmeye bakın. Aceleye getirmeyin veya sırf çözmek için çözmeyin. Gerçekten inandığınız ve olmasını istediğiniz gelecek için biraz daha özenli olmak; finalde size gelen raporda da göreceğiniz gibi inşa edeceğiniz kariyer için çok ama çok büyük önem taşıyor.
Şimdi tekrar konumuza dönelim. Sabırsızlıkla beklediğim raporum mesaj kutuma düşünce beni bir heyecan dalgası sarmadı değil.
O kadar yazdığım içeriğin okunup gerçekten özenle değerlendirildiğini raporumun daha ilk cümlelerinde anladım.
Evet kolajıma Carrie Bradshaw görseli de koymuştum ve yazdıklarımı değerlendiren Özüm Özbay Erdem de bir SATC hayranı olduğunu ve bu içerikten hoşlandığını dile getirmişti!
Aslında sadece bu bile nasıl sıcak bir ortamla ve kesinlikle sizi anlayacak insanlarla karşı karşıya olduğumuzun bir göstergesi bence.
Yazdıklarımın yerinde olan noktaları ve yeniden değerlendirmem gereken noktalar (ki sahiden de yeniden değerlendirmem ve karar vermem gereken noktalar bunlar!) belirtilmiş raporumda. Kısaca belki de konu benim kendi özel raporum olduğundan çok fazla ayrıntıya girmesem de; kendi yönümü bulabildim; ne yapmak istediğimi ve bunları gerçekleştirmek için neler yapmam gerektiğini artık biliyorum. Ama en önemlisi de kendimi motive etmek adına uğraşmam gereken şeyleri öğrendim. Çünkü motivasyon her şeydir.
Tüm samimiyetimle yavaşça finale doğru gidecek olursak; Insparkus testinden sonra kendimi daha kararlı hissediyorum çizmek istediğim kariyer yolunda. Hatta ilerleyen zamanlarda bu blogda da, bu testi çözdüğüm sürecin hemen ertesinde başladığım bazı projelerin meyvelerini gördüğünüzde bu yazdıklarıma daha da inanacağınızı düşünüyorum.
Artık ailelerimizin bizim yerimize bir meslek seçtiği yıllarda değiliz. Kendi kararlarını kendisi veren ve bu yolda erken yaşlarda çalışmalara başlayan bir nesil var artık. Bu neslin içerisinde kaybolmamak ve vakit henüz erkenken kendinizi keşfetmek adına Insparkus heyecanlı bir yolculuk, gerçek bir çözüm. Kendi yeteneklerinizi, sizi sınırlayan veya daha ileriye gitmeye teşvik eden elementleri görebileceğiniz bir tür ayna gibi. Diyeceğim şu ki, hayallerinizi sakın ertelemeyin, özellikle bunları işin uzmanları ile değerlendirip bir yol çizme şansınız varken…
http://www.insparkus.com/
MÜŞRA DEMİR
