Yiğit Özçakmak süper yetenekli bir çizer. Cümleye direkt bu şekilde girmem fazla iddialı gibi görünebilir ama hızlı yükselişi ve aşağıda bir kaç örneğini de bulabileceğiniz çizimlerine bakınca; bunun abartı olmadığını anlayacaksınız.
Moda illüstrasyonları konusunda David Downton‘ın işlerine hayran birisi olarak; Yiğit Özçakmak’ın çizimlerine anında vuruldum! Sonrasında ise harika bir çizer olduğu kadar, alçakgönüllülüğünü de görmüş oldum. Röportaj isteğimi geri çevirmedi, birazdan okuyacağınız söyleşi çıktı ortaya.
Kim Kardashian gibi isimlerin işlerini takdir edip paylaştığı Yiğit Özçakmak’ın adını ve çizimlerini daha çok yerde görmek hepimizin en büyük dileği deyip aradan çekiliyor ve artık söyleşiye geçelim diyorum…
Öncelikle Multibabydoll’un sorularını cevaplamayı kabul ettiğin için çok teşekkürler! Klişe olsa da cevabını en merak ettiğim soruyla başlamak istiyorum. Çizime ilk başladığın anı hatırlıyor musun? Yeteneğini ne zaman keşfettin?
Çizime ne zaman başladığımı hatırlayamıyorum kendimi bildim bileli çizim yapıyorum. Tabii çocukken izlediğim çizgi filmlerdeki süper kahramanları, hayvanları vs. çiziyordum… Zamanla, yaşım ilerledikçe; ilgi alanlarim değiştikçe çizimlerimin teması da değişti. İlk başta sadece Lady Gaga, Rihanna gibi isimlerin sketchlerini yapıyordum. Sonra bir arkadaşımın tavsiyesi ile moda çizimleri yapmaya da başladım. 5 yıldır moda çizimi yapıyorum diyebilirim.
Çizerken müzik dinliyor musun? Yoksa sessizlik insanı mısın? Eğer varsa, seni çalışırken motive eden şarkıları oldukça merak ediyorum.
Bir çok ünlü ismi çizdin, çiziyorsun. Bu ünlü isimlerden senin için ilham kaynağı olanlar var mı?
Tabii ki Beyonce ve Lady Gaga çizdiklerim arasında bana en çok ilham veren iki isim diyebilirim. Tarzları, tavırları, duruşları ve karakterleri beni hep çok etkilemiştir.
Çizerken popüler isimleri mi çizmeyi tercih ediyorsun yoksa aslında hepsi beğendiğin isimler mi?
Çizdiğim kişiler genelde beğendiğim isimler ama çizdiğim kişinin popüler olması da önemli bir etken. Hatta bir kaç ismi sırf popüler diye çizdiğimi itiraf etmeliyim.
Aynı zamanda özellikle çizdiğin modellerin yanında, şahsım adına tasarımlarını da çok beğeniyorum. Belirtmek isterim ki Lais Ribeiro’lu pembe Victoria’s Secret tasarımın bir harika! Tasarım aşamasında ilhamların neler? Masaya aklında bir fikirle mi oturuyorsun yoksa çizmeye başladıkça mı şekillendiriyorsun bir tasarımı?
Tüm bunların yanında, kendi kişisel stilini nasıl tanımlarsın?
Benim kişisel tarzım oldukça rahat ve salaştır. Çok önemli bir şey olmadıkça genelde rahat parçalar tercih ederim.
Aynı zamanda sipariş üzerine de çizimler yapıyorsun. Peki çizdiğin resimle ilgili sorun çıkartıp tatsızlık yaşadığın bir müşterin oldu mu? Onlarla nasıl başa çıkıyorsun?
İlk çizdiğin zamanlardan bu zamana, sence çizimindeki tarzın değişti mi?
Çizim tarzım oldukça değişti. Bunda pratiğin ve sıkı çalışmanın çok etkisi olduğunu düşünüyorum.
Çizimlerini beğendiğin takip ettiğin başka çizerler var mı?
Tabii ki David Downtown, Robert Best ve birkaç isim daha. Aslında beni en çok etkileyen 50’li yıllarda yapılmış moda çizimleridir. Çok zarif ve çok kaliteli buluyorum.
Bundan sonrası için çizimlerinle ilgili bir proje var mı aklında? Yiğit Özçakmak’ın çizimleri bundan 5 yıl sonrasında nerede yer almalı? David Downton’ın moda illüstrasyonlarına yaptığı gibi, senin de çalışmalarını bir gün bir kitapta toplanmış halde bulabilir miyiz?
Çizimlerimi asla ikinci plana atmayı düşünmüyorum. Daima hayatımın önemli bir bölümünü kaplayacak. 5 yıl sonra umarım ki büyük bir markayla işbirligi içinde olurum. Eğer bu işte yeterli popüleriteye ulaşabilirsem bir kitap cıkarmayı çok isterim ama bu kitap sadece çizimlerimi toparlamaktan ziyade eğitici bir kitap olacaktır. Sırlarını kendine saklayan birisi asla olmadım…
MÜŞRA DEMİR