INSTAGRAM’DAKİ VEGAN CENNET: ELA’S VEGAN KITCHEN

Şimdiye dek sağlıklı yaşama dair daha çok egzersiz üzerine röportajlar yapmıştım ancak işin beslenme ayağına da artık değinmek gerekiyordu. Bu konuda da tabii ki oldukça güvendiğim bir isimle röportaj yapmaya karar verdim. Evet kendisi normalde çoooooooook yakın bir arkadaşım olabilir ancak kendisinin hesabına ve yaptıklarına şöyle bir kısaca göz attığınızda bu röportajın nedeninin bundan daha fazlası olduğuna emin olacaksınız. İlayda Ejeyit; söz konusu sağlıklı beslenme ve lezzetli tarifler olduğunda benim için ordinaryüs değerinde bir insan. Uzun süredir bu tariflerini ve değerli önerilerini paylaşması için bir blog ya da hesap açması konusunda yaptığımız baskılara dayanamadı ve sonunda o da Instagram’da sağlıklı (ve görsel şölen değerindeki) önerilerini paylaştığı hesabıyla yerini aldı! Ela’s Vegan Kitchen hesabını takip ettiğinizden emin olduktan sonra sizi aşağıdaki samimi sohbete alalım! (Veya önce röportajı okuyup sonra takiBe alın siz bilirsiniz!)

Öncelikle hesabın için tebrikler! Sanırım tariflerinin ilk fanlarından biri olarak buna en çok sevinenlerden biri ben olabilirim. Peki hesabında takipçilerine ne vaat ediyorsun?

Benim gibi yemeğe düşkün bir insan için tüm beslenme stilini değiştirmek radikal bir karar. Açıkçası ben veganlığa geçecek cesareti sosyal medyadan buldum. Beslenmede tek bir kalıp olmadığını, ve bir çok bloggerın vegan beslenerek sağlıklı kalabildiğini gördüm. Ben de bu akımın bir parçası olup daha çok insana ulaşabilmeyi, vegan beslenmenin “zorluk” değil de eğlenceli olabileceğini göstermek istedim. Takipçilerime Türkiye gibi “kebabın başkenti” görülen bir ülkede aslında sağlıklı beslenebilmenin mümkün olduğunu gösterebilmek istiyorum.

 

 

 

 

Ne kadar süredir vegansın ve nasıl karar verdin? Vegan olmaya karar verişim tamamen etik sebeplerden. “Etin tadını sevmiyorum” ya da “Kokusu rahatsız ediyor” gibi hislerim hiç olmadı. Sadece bir noktada hayvanlara olan düşkünlüğümün ağır bastığını hissettim. Olabildiğince araştırarak, ve yavaş ama sağlam adımlarla geçtim. Bir gün oturmuş et yerken ertesi gün tüm hayvansal gıdaları bırakamazsınız, bırakmayın da. Ben ilk tavuktan başladım. En az tavuk sevdiğime karar verip yemek seçerken tavuksuz seçeneklere yöneldim. Arkasından et geldi. Bu arada sütün alternatifi (badem/fındık/yulaf/soya.. sütü) olduğunu fark ettim. Böyle alışa alışa ilerledim.

Veganlık yavaş yavaş ülkemizde de bir trende dönüşüyor. Peki Türkiye’de sence vegan yaşam tarzı hangi noktada? Yoksa sence bu da gelip geçici bir hevesin kurbanı mı olacak?

Gelip geçici bir heves olduğuna inanmıyorum. Türkiye’de de dünyanın diğer yerlerinde de veganlığa geçişin temel sebebi bu konuda farkındalık uyanmaya başlamasıdır. Veganizm yok “Karatay diyeti”, yok “İsveç diyeti” gibi bir kilo verme akımı değil. İnsanlar daha çok okuyor, daha çok izliyor, araştırıyor. Önünüze konan bir 100gr et için acı çekerek öldürülen hayvanları bir kere gördünüz mü, hayvansal gıda sektöründe dönen onca acıya gerek internet gerek kendiniz şahit oldunuz mu ben geri dönüşü olduğuna inanmıyorum. Bu noktadan sonra et yemek istemem mümkün değil. Aynısının çoğu vegan için de geçerli olduğuna inanıyorum.

 

 

Şimdiye kadar denediğin tariflerden en yaratıcı bulduğun ve en sevdiğin hangisiydi? 

Hesabımda çoğunlukla smoothie’lere yer verdiğim için aslında bunlar çok kolay tarifler. Dolabınıza bakın; bir sıvı (su/soya sütü/hindistancevizi sütü), tutucu bir meyve (avokado/muz/donmuş meyve), ve aklınıza gelen daha ne varsa hepsini blender’dan geçirerek kendi damak tadınıza göre bir smoothie yaratabilirsiniz. Benim favorim yeşil smoothie : 1 muz, 1 armut, ¼ avokado, göz kararı soya sütü, 1 cup ıspanak/pazı/yeşillik). Çok uzun süre tok tutuyor hem de! Bazen yanına fıstık ezmesi, hurma ve fındık kırıkları gibi malzemeleri karıştırıp, şekil verip dondurduğum kurabiyeler yapıyorum. Sonra gel de yerinde dur 😀

 

 

Hesabını takip edenleri gelecekte ne bekliyor? Tariflere, vegan hayat tarzına dair postlar da eklenecek mi mesela?

Kış sezonu okul, iş, staj, seyahat derken bir curcuna içerisinde geçiyor, haliyle uzun uzun yemek yapmaya da vaktim olmuyor. Bu yüzden şuan “Vegan olmak çok zor, çok vakit alıyor” diyenlere de cevap niteliğinde çok pratik öğünlerimi paylaşıyorum. Yazın çok daha keyifli paylaşımlar gelecek tabii.

 

Sen vegan hayat tarzına dair hesaplardan hangilerini takip ediyorsun?

Çoğunlukla hashtag’lerden aramayı seviyorum, böylece saatlerce uğraşılmış profesyonel yemeklerin yanısıra senin, benim gibi insanların yaptığı tarifleri de görebiliyorum. Hani “Aaa o içine şunu bunu koymuş, ben Türkiye’de bulamam onu olmaz” kafasından sıyrılıyorsun bir kere. Çeşitli versiyonlar görebiliyorsun, o  çok keyifli. Onun dışında yabancı Instagram’lardan @bestofvegan ve @smoothie_planet ağzımın sularını akıtmaya yetiyor. Türk hesaplardan ise @hulyakurtcigmutfakyasamokulu ve @binevideli harikalar!

 

Kaçamak yaptığında bunu tolere etmek için nasıl besleniyorsun?

Normal beslenme düzenimde sağlıklı yağlar ve karbonhidratlar yer alıyor. Ancak bunlar kalori açısından da yüksek oldukları için mesela kötü beslendiğim bir haftasonunun ardından bir kaç gün olabildiğince az yağlı şeyler yiyorum. Mesela smoothie yaparken avokado, fıstık ezmesi gibi yoğun besinleri eliyorum. Pişmiş katı gıdalar yerine daha çiğ (salata) ya da sıvı (smoothie, sebze çorbası) tüketiyorum.

 

 

Peki son olarak vegan beslenmeye yeni başlayacak olan birine bir öneri vermeni istesek?

Buraları öneri doldururum tut beni! 😀 Ben bu kararı verdiğimde ne yazık ki yabancı kaynaklar dışında danışacağım kimse olmamıştı. Yurtdışındaki yemek kültürü uymuyor tabi buraya. O yüzden hesabımdan her türlü bana danışabilirler. Birincisi, yukarıda söylediğim gibi aşamalı bir geçiş yapmaları en doğrusu. İkincisi, birden “Vegan oluyorum!” diye anons etmeyin. Daha kendi vücudunuz alışmaya çalışırken bir de çevreden baskı yiyeceksiniz. “Bitkilerin de canı yok mu?”, “Mesela sen yemesen ben yiyorum” gibi gereksiz argümanlarla uğraşmaya başlamadan önce kendi düzeninizi oluşturun. Sonra zamanla çevreniz de alışacak. Üçüncüsü, kendinizi sosyal hayattan kopartmayın. O zaman eti değil o ortamı özlüyorsunuz, geri dönmek istiyorsunuz. Ben şu an arkadaşlarım gidiyorsa onlarla ocakbaşına da gidiyorum steakhouse’a da. Garsonlara “veganım” dediğinizde kıyamayıp mutlaka bol porsiyon sebze, meze, ellerinde ne varsa yaratıp getiriyorlar. İnanın vegan olmak sandığınızdan daha kolay!

*Kendisine beni kırmayıp bu röportajı verdiği için çok teşekkür ederim. P.S.:Kendisinin dünyanın en “the best” insanlarından biri olduğuna dair inancım tam. Bu hesapla da çok fazla insana ulaşacağını düşünüyorum!

İlayda’nın hesabı Ela’s Vegan Kitchen‘ı takip etmeyi unutmayın!

https://www.instagram.com/elasvegankitchen/

Zeen is a next generation WordPress theme. It’s powerful, beautifully designed and comes with everything you need to engage your visitors and increase conversions.

Top 3 Stories

Daha Fazla İçerik
Biraz nerd biraz punk bir stil: Charlotte Free