2021, kuşkusuz ki NFT’lerin dünyayı kasıp kavurduğu yıl oldu. Göreceli bir belirsizlikten 40 milyar dolarlık bir pazara doğru büyüyen dijital sanat dünyasında son on iki ay boyunca NFT’ler hakkındaki konuşmalar hararetli bir seviyeye ulaştı. Şimdi; gayrimenkul, varlık finansmanı ve lüks perakende de dahil olmak üzere diğer birçok sektör teknolojinin doğasında bulunan çeşitli olasılıkları yavaş yavaş kabul ediyor.
En önemlisi NFT’ler, yakın zamanda önemli bir dönüşüm geçiren bir sektörde, müzik endüstrisinde yaygın olarak benimsenmenin eşiğinde. Stream hizmetleri, müzik sanatçılarının sahiplik ve telif hakkı modellerini önemli ölçüde değiştirirken; insanların müziği deneyimleme şekli de evrime uğramaya başladı bile. NFT’ler şimdi, dinleyicilerin sektörde aktif bir rol oynamaları için yeni yollar sunarken; gelirin önemli bir kısmını müzisyenlere teslim etme fırsatı da sunuyor.
Streaming
Olaya bir örnekle başlamak gerekirse; Spotify gibi stream hizmetleri şu anda İngiltere’nin kayıtlı müzik pazarının %83,1’ini oluşturuyor. Bu rakam, Birleşik Krallık müzik endüstrisinin 2020’de müzik dinlemeden 700 milyon sterlinin üzerinde gelir elde etmesiyle birlikte pandemi boyunca hızla arttı. Kazançlardaki bu üstel artışlara rağmen, sanatçılara giden telif ücretlerinin payı yok denecek kadar düşük kalıyor. Temmuz 2021 tarihli Dijital, Kültür, Medya ve Spor Departmanı raporu, fonlama modelinde “tam bir sıfırlama” çağrısında bulundu ve bir avuç büyük plak şirketinin ezici hakimiyeti hem sanatçılar hem de yasa koyucular için önemli bir endişe yarattı.
Plak şirketleri, müzik dinleme platformları ve diğer harici hak sahipleri paylarını aldıktan sonra, sanatçılar için müzik dinleme geliri genellikle ihmal edilebilir düzeyde ve yalnızca en çok satan birkaç müzisyen telif ücretlerini ana gelir kaynağı olarak kullanabilirken, diğer çoğu sanatçı konserlere güveniyor. Ayakta kalmak için turlar ve merch’ler, Covid-19 nedeniyle canlı etkinliklerin sürekli iptalleri arasında daha da zorlaşan bir başarı.
Mevcut model, dinleyicilere büyük miktarda ve çeşitte müziğe erişim sağlamada, onları dünyanın her yerinden müzisyenler ve gruplarla buluşturmada ve insanların müzik tüketme şeklini değiştirmede çok başarılı oldu. Bununla birlikte, mevcut sistem sanatçıları sıkı çalışmaları için ödüllendirmekte başarısız oluyor. İşte NFT’lerin devreye girdiği yer tam da burası.
Tokenize edilmiş telif hakları – müziğin geleceği mi?
Değiştirilemez tokenler, müzik endüstrisinin telif krizini çözmek için yenilikçi bir fırsat sunuyor. İlk olarak, bireysel şarkılar NFT’ler olarak basılabilir ve blok zincirindeki bir parçanın orijinal sahipliğini kaydedebilir. Bu, müzik piyasasına, ses parçalarının yaygın olarak dijitalleştirilmesinden bu yana sınırlı olan bir kıtlığı yeniden sokar. Müzik lisanslama için NFT kullanmanın daha karmaşık yolları da var. Sanatçılar, NFT’lere yerleştirilebilen akıllı sözleşmeleri kullanarak, her NFT satıldığında yeniden satış değerinden bir pay alırken müziklerinin mülkiyetini talep edebilirler.
Blok zinciri teknolojisinin genel faydası şuna yansıyor: aracıyı ortadan kaldırmak. Sanatçılar ve hayranları arasındaki doğrudan ilişki, aracılar tarafından plak şirketleri ve akış hizmetleri biçiminde baltalanmıştı. NFT’ler bu doğrudan bağlantının yeniden kurulmasına izin verebilir ve sanatçılar ile dinleyicileri birbirine yaklaştırabilir.
Geleceğin müzik pazarları
Tokenlar ayrıca parçalanabilir, yani dinleyiciler şarkı haklarının kısmi paylarına yatırım yapabilirler. Bu, borsada işlem gören bir şirkette hisse satın almaya benzer şekilde çalışır. Şirket iyi performans gösterdiğinde hisse değeri artar. Bir sanatçı başarılı olduğunda, şarkılarının paylaşım değeri de artar ve dinleyicilerin daha fazla çalma yoluyla elde edilen telif kazançlarının bir kısmına erişmesine izin verir. Basit bir ifadeyle bu, dinleyicilerin ve hayranların favori sanatçılarının kariyerlerine aktif olarak katılmalarını sağlar.
Dijital sanat için her gün yeni NFT pazarları oluşturuluyor. Şimdi, Opulous gibi projeler, müzik NFT’lerinin de alınıp satılmasına izin veren pazar yerleri yaratıyor. Merkezi olmayan finans dünyasını müzik endüstrisine getiren bu müzik borsaları, telif hakkı destekli NFT’leri takas edilebilir varlıklar olarak kullanıyor ve müzik severler için bir yatırım alanı yaratıyor.
Opulous gibi projeler genellikle Chance the Rapper gibi yüksek profilli müzisyenlerin yanı sıra Borderless Capital gibi yerleşik blockchain VC’ler tarafından destekleniyor ve son derece güvenli ve kullanıcı dostu olmayı vaat ediyor. En önemlisi de bu değiş tokuşlar, yatırım ve ticaret yapmak isteyen ancak bazen kafa karıştırıcı NFT toplama dünyası detaylarından korkan insanlar için müzik NFT’leri dünyasında gezinmeye yardımcı olacak.
“Müzik sahipliği için bir değer olduğu fikri beni büyüledi” dedi. “İster hayranlar ister teknolojiyle ilgilenen yatırımcılar olsun, sicilinizin arkasında ne kadar çok insan varsa, bir takımda daha fazla insanın olması harika.”
Profesyonel olarak Diplo adıyla bilinen Thomas Pentz’in Financial Times’a verdiği demeçten alıntıdır.
Topluluk oluşturma
Müzik dünyasında NFT teknolojisinin potansiyeli şarkıların kendisinde bitmiyor. Rolling Stones veya Kings of Leon gibi birçok tanınmış sanatçı ve grup, dijital koleksiyonların doğasında bulunan mağazacılık ve pazarlama fırsatlarından zaten yararlandı. Sanatçılar, hayran deneyimleri için kupon işlevi gören koleksiyon görüntüleri veya dijital sertifikaların yanı sıra müzik yayınlayarak, gelir akışlarını çeşitlendirirken markaları etrafında topluluklar oluşturabilir.
Biletler de buna dahil tabii ki. Bu, NFT biletleri değişmez bir sahiplik kaydıyla geldiğinden, sahte yeniden satışları ve karaborsa bilet dökümlerini önleyerek müzik endüstrisindeki büyük bir sorunu çözebilir. Bu aynı zamanda akıllı sözleşmelerin biletlere yerleştirilmesine de olanak tanır, böylece gelir paylaşımları sanatçılar veya etkinlik organizatörleri tarafından önceden belirlenebilir ve konser gelirinin doğru taraflara yönlendirilmesini sağlar.
Bir müzik şirketi yöneticisi, telif haklarının şüpheli yatırım değerine atıfta bulunarak, bu projelerden bazılarının “insanlar sömürücü doğası hakkında endişe duydukları için başarılı olmadığını” söylelüyor.
“Söyleyen pek çok kötü niyetli kişi var: Bunu yapan ve NFT’lerin fiyatını artıran yalnızca zengin beyaz adamlar var.
Yönetici, “Ancak teknolojinin geliştiğini göz ardı edebileceğimizi sanmıyorum,” diye ekliyor. “Son on yıldır playlist dünyasındayız. Blockchain tokenlerinin 10 yıl içinde dünyamız için temel olacağını düşünüyorum ve bunun doğru olmadığını söyleyen her kimse, geçmişe bakmıyordur.”
Tabii ki, müzik NFT’leri hala emekleme aşamasında ve mevcut akış modeli yakın zamanda parçalanamayacak kadar baskın. Bununla birlikte, stream platformlarının müzik endüstrisini sıfırdan dönüştürmesi on yıldan az sürdü ve NFT’lerin de aynı şeyi yapma potansiyeli var. Temel fark, bu sefer sanatçılardan asıl yararlananlar olacak ve bu da kaçırılmayacak kadar değerli bir fırsat sunuyor.
Bunlar da ilginizi çekebilir>>>
