Kendimi bildim bileli kokulara fazlasıyla duyarlı bir insanım. Bu kadar fazla bir ayırt yeteneği, beraberinde bir parfümü tam anlamıyla “çok sevmek” meselesini de zorlaştırıyor. Yakaladığınız ve size göre olmadığına karar verdiğiniz o en minik ayrıntı, doğru parfümü bulma yolunda pek çok geçici seçenekle uğraşmanız demek aynı zamanda.
Tüm bunlar bir yana hayatta deli gibi sevdiğim ilk parfümüm Calvin Klein – Escape kokusuydu. Artık üretilmeyen bu koku, öylesine taze ve dinamik ama bir o kadar iddialıydı ki; şu anda bunu yazarken bile ne kadar özlediğimi hatırlıyorum bu parfümü.
Yıllar sonra, en sonunda onun kadar çok sevdiğim, -hatta- belki de daha çok sevdiğim kokuyu buldum. Carolina Herrera 212 VIP Rosé; tam anlamıyla “fazlasıyla dişi ve parti ruhuna sahip” !
Ana temamız, fazlasıyla özel ve eğlenceli bir parti. Dolayısıyla ana karışımın üst notasında fazlasıyla köpüklü bir konuk; Pembe şampanya var. Şeftali ağacı yüksek dozda dişiliği, Kraliçe ağacı ise şehveti sağlıyor. Tüm bunların sonucunda ise fazlasıyla kalıcı, sıktığınızda sizi rahatsız etmeyen, enerjik ve taze bir koku kalıyor.
Parfümün reklam yüzü bayıldığım bir isim; Gisele Bündchen. Ki böyle bir parfüm için kusursuz bir seçim olduğuna inanıyorum. Parti ruhunu sonuna dek taşıyan, modern, güçlü, eğlenceli, enerjik ve fazlasıyla güzel bir kadın figürü. Reklam filmi de non-stop parti havasını güzel yakalıyor ve yansıtıyor. Ayrıca reklam filminde Gisele’in giydiği elbiselere ba-yıl-dım!
Parfümün şişe tasarımı da hafiften bir pink gold tonu taşıyan; sade ama ışıltılı ve iddialı. Hem gece hem gündüz için fazlasıyla uygun olduğunu düşünüyorum aynı zamanda bu kokunun…
Kısaca şu sıralar (ve tabii ki bayağı bir uzunca süre boyunca) aşk yaşayacağım parfüm budur. Beni uzun süredir hiçbir koku bu kadar mutlu etmemişti!
MÜŞRA DEMİR
