OSYılbaşı ya da daha uzun bir süreç olarak ele alırsak Noel gibi tüm yılın en bayıldığım bir döneminden bahsediyoruz. Her yer kırmızı, yeşil, ışıklar, çam ağaçları, hediyeler, Noel Baba’lar…
En güzeli de hediyeleşmek, arkadaşlarınızla güzel çılgın partilere katılmak… Ama bir olayın içerisinde yılbaşı,çılgın,parti gibi anahtar kelimelere bir kelime daha eklerseniz o kabusa dönüşüyor. Bkz: OFİS.
Ofis partileri (ya da kapalı mekanda olmak zorunda değil, şirket partileri, ya da işyerinizdeki parti; artık her ne derseniz…) bence 365 günün en gergin günüdür. En azından benim için öyle. Şu gencecik yaşımda 2 yıldır en büyüğünden iki partiye tanık oldum işyerinde, ikisinde de hayatı sorguladım, hayattaki duruşumu düşündüm ama bana bunları düşündürten çılgın parti insanlarını sorgulayamadım çünkü korktum, çok korktum!
Karşılaşabileceğiniz olası tehlikeler,zaman zaman nasıl davranmanız gerektiği önerileriyle birlikte yılın en yararlı son listesi olarak karşınızda. En korkuncundan az korkuncuna, ya da korkunçluk seviyesinde dalgalı bir grafik izleyerek gidelim şimdi:
Ama öncesinde bir 2015-2016 sezonu editi gelsin: Pek sevgili çok sevgili arkadaşım The Hardest Button‘ın (www.thehardestbutton.com) listeye güncel bir eklemesi oldu:
“Bu tarz yeni yıl partilerde herkes rezilliğini gizlemek için birinin üstüne oynuyor. “Ya Ahmet sen nasıl dağıttın” vs. gibi”
1) Yılbaşı partisinden en az 15-20 gün öncesinde parti tarihi bellidir. Gelecek olanlar o günü iple çekerler, bolca haftaiçi olmasından yakınırlar, geçmiş yılların partilerini tekrar muhabbet konusu yaparlar, bu yılın –geliyorsa- sanatçısı hakkında konuşurlar. Bu muhabbetler fixtir arkadaşlar,ne eksik ne fazla.
2) Parti günü bir bakmışsınız bayan popülasyonun %50’sinin elinde poşet var. O poşette ne var? Topuklu ayakkabı veya bir adım ileri giderlerse elbise. Yani kısaca akşama ayrı kostüm hazırlamıştır bunlar. Ama eğer bendenlerse, zaten ayaklarında gelmişlerdir o topuklulularla.
3) Akşam saatlerine doğru bilimum Noel Baba sakalları,çanlar,ışıklı aletler vb. ürünleri ofis arkadaşlarınızın elinde görebilirsiniz. O güne kadar korku filminden hallice gezmiş kızlar dahi bordo-kırmızı ve bunların çeşitli versiyonlarındaki renklerde rujlarını sürmezlerse ölecek hastalığına yakalanmışlardır.
4) Buraya kadar herşey normaldi asla yadırgamıyorum. Ama o güne kadar yöneticim dediğiniz, bağrınıza bastığınız, tırıs tırıs korktuğunuz patronlarınızı yukarıda saydığım bilimum janjanlı aksesuarlarla görmek, bir de üzerine “Haydi partiye vuhuuuuuuuuuu, keep on dancin’! ” hallerini görmek gözlerinizin devasa boyutlara ulaşmasına sebep oluyor. Evet onlar da insan. Evet onlar da çılgın partiler yapabilir. Ama 9GAG’de kalkıp Noel Baba başlığı geçirilmiş Terminator ya da Neo’ya ne kadar gülüyorsak maalesef onlara da o kadar gülüyoruz. Belki de aynı tavrı tüm yıl yakalasalar böyle olmayacak!
5) Sınırsız yemek ve sınırsız içki ile hepimiz kendimizden geçiyoruz hadi itiraf edelim. O yüzden bu segmentle dalga geçme yüzünü kendimde bulamadığımdan es geçiyorum.
6) Bir de -tüm yılı artık ne kadar zorlukla geçirdilerse bilemeyeceğim- partide Coşkun tavırlar içerisine girenler var. Buradaki coşkun tanımdan öte özel isim anlamıyla kullanılmıştır. Hayır ben de biliyorum, parti ortamıdır tabii sevenler kavuşacak ama çokça kavuşanlar var,öyle böyle değil bir kavuşuyorlar, çalışanlar sahneden daha çok bu kavuşmayı izler oluyor. Hayır yani ayıp olduğundan değil de, sonra şirketin en nerd ve sessiz tipinin gerçek yüzünü görünce hayatı daha çok sorgulamaya başlıyorsunuz.
7) Stajyerler en tehlikesi . Halihazırda staj yapan yavrucak tabii katılacak, tabii içkinin dibine vuracak, tabii ki anoreksik bir modelden daha yüksek bir kusma grafiğine o gece sahip olacak, tabii ki yaptıklarını bir sonraki sabah yüzü kızararak dinleyecek . Ama geçmiş yıllarda staj yapmış ve parti sabahı bilimum sosyal paylaşım sitelerinde “parti var dediler geldik” ya da “@partyyyy;)))))))))” şeklinde paylaşımda bulunan türleri var ki… Bunlar tüm yıl takvimde bir sonraki yılın parti gününü işaretlemiş şekilde hazırda bekliyorlar. Staj yaparken çalıştıkları insanlar değişiyor bunlar değişmiyor. Gelir gelmez adettendir diyerek sağ kolu kırarak kocaman sarılma modu alınıp “yhaaaaaaaaaaaa choq ösledimmmmmmm” nidaları eşliğinde partiye adım atmış bulunuyorlar. Ama onlar daha çok eğleniyor sizden bizden emin olun, yüksek ihtimalle onlar yarın da aynı insanların suratına bakmayacak ve yine yüksek ihtimalle onlar yarın sabah fosur fosur uyuyor olacaklar.
8) Sanatçı gelmişse büyük ihtimalle onu kimse dinlemiyor olacak. Zira kimse orada “dinlemek” için bulunmuyor tek gereken daha çok gürültü, daha çok dımtıs dımtıs. Ve bu tabii ki kötü bir şey değil.
9) Klasik bir parti grubundan bahsedeceğim şimdi. Kalabalığı tattıktan sonra “yhaaaa choq sıqıldıq.s.s.s.s.s” deyip daha sessiz köşelere 3-5 kişilik gruplar halinde ellerinde içkileriyle kaçanlar. Bunlar uzaktan oldukça cool görünürler. Şahsi fikrim yakından da cool oldukları, çünkü o curcunanın içinden kaçmak her yiğidin harcı değil. Ama bazen moron bir durgunlukla içki etkisinde sadece birbirlerinin suratına bakanlar da var.
10) Parti sırasında çalışanlar var bunlar kategori dışı. Evet çalışıyorlar. Bayağı iş yapıyorlar.
11) Dans edemiyorsanız ne olur etmeyin. Ne olur. Kimse sizden Flashdance performansı beklemiyor. Ama kimse sizde komik olmanızı da beklemiyor. Benzin istasyonlarında şu alttan hava verilerek oynatılan muşamba insan maketleri gibi davranmayın –adını unuttum-. Olduğunuz yerde ileri geri sağa sola sallanmak, hele de bunu elinizde içkinizle yapmak her zaman işe yarar. Valla yarar.
12) Ortamdaki en samimi arkadaşınızın peşini bırakmayın. Ben öyle yaptım şahsen. Buradan, bu iki yılda da çeşitli saçmalıklarına katlandığım ve benimkilere de katlananlara selam olsun. Ama bu insanları önceden hapsedin derim ben. Başlarının etini yiyin, denedim %100 işe yarıyor.
13) Dağıtılan her beleş şeyi alın. Çok yüzeyselim, çok kıroyum ama dürüstüm. Bedava olan herşeyi almanın zevki paha biçilemez bunu hepimiz biliyoruz. Duygusallar için bunun bahanesi “ama anı diye aldım zaten” olabilir. Sizi de düşündüm hadi yine iyisiniz.
14) Fotoğraflardaki görüntünüz, tıpkı bir film şeridi gibi gecenin başında bir top model duruşundan önce Kral Tv Müzik Ödülleri pozuna, oradan arabesk kaset kapağı pozuna, oradan da gazetelerdeki gözleri bulanıklaştırılmasına rağmen dağılmış olduğu her şekilde belli olan “evet bağımlıyım” şeklindeki haber pozuna evrilecek. Gerçekler acı. Ama benim gibi her karede gözleriniz kırmızı çıkmıyorsa o kadar da acı değil.
15) Dönüşte –eğer servisli bir şirketse- en rezil etkileri o serviste görürsünüz. İşin korkuncu sadece tanıdığınız insanlar değil, şoför amca da görür bu bu saçmalamaları. Benim tüm yıl harika giyinip, ciddi bir tavır sergileyip, herkesçe sevilip sayılıp ; parti gecesi serviste “yar onbeşli onbeşli” türküsünün hikayesini bağıra çağıra anlatıp (aslında hüzünlü bir türküymüş) sonrasına da Adnan Şenses şarkısı patlatan bir dostum var, evet.
16) Şahsi önerim saat kaç olursa olsun gidince bir duş almanız ve bir sonraki sabah da iş günüyse, süslenip püslenip gayet düzgün gitmeniz. Bu “çok dağıttım ama bir gün sonra yıkılmadım hala ayaktayım” duruşunun müthiş bir zevki var.
17) Tekrar dile getiriyorum, alkolün dibine vuran ama tüm yıl nerd gezen elemanlar.Yorumsuz.
18) Bir sonraki sabah “eee nasılsınız” diye soranlar, kaçıranlar ve tekrar izlemek isteyenler için zaten içinde bulunduğunuz partiyi tekrar anlatanlar… Sonra neden insan seri katil oluyor: “ya ama biz ordayken şey oldu,şey…gördün mü seni onu? Aahhahahahahahahah!”
19) Parti sırasında patronuyla istediği laubaliliği yakalayıp maaşına zam isteyenler var. Sakın benim aklıma neden gelmedi diye üzülmeyin çünkü %100 elleri boş dönüyorlar. Ben bunu gördüm. Bu tarz istekleri ciddiyetle yapın zaten normal zamanda da.
20) Ve bir ofiste yılbaşı partisi de geçer biter, ya da atlatılır, ve sonraki partiler iple çekilir.
Dayanın atalatacaksınız bu ofis partilerini. Biliyorum, eğlenseniz bir dert, zira yöneticileriniz orada, ama eğlenmeseniz de şartlı tahliye edilmiş psikopat mahkum imajı oluşacak. Aman diyeyim, kıvamı tutturun, arada kaybolun, arada ortaya çıkın, ortamı dengeleyin. Bir de bu partilerde eğlenme olayı parti deneyimi sayısıyla doğru orantılı. Dersinizi iyi çalışın gidin.
An itibariyle “ya bu yılki parti çok da iyi değildi” yorumuma çok değerli bir çalışanın verdiği yanıt ise kafamı duvarlara vurmama neden oldu. “Yeterince alkol almamışsındır” dedi sayın düşünür. Bunu siz de kazıyın kafanıza.
Herkese iyi partiler!
MÜŞRA DEMİR
