Soundgarden tişörtleri de bir başka oluyor!

Sanıyorum ki geçen yıllar içerisinde yüzlerce rock tişörtüm birikti. Kendilerine artık dolapta bile sıkıntı basıp,raflardan aşağıya doğru sarkarak özgürlük isteyen yüzlerce tişört…

Tüm bunlara ilk başladığımda aldıklarım basit, üzerindeki baskı “hey ben photoshop’ta milyonlarca kez masaj seansı geçirdim, ne garip görselim ben değil mi?” diye bağıran tişörtlerdi. (Biliyor musunuz Axl Rose’un Chinese Democracy albüm kapağındaki bisiklete photoshoplandığı tişörtler gördüm. Bir insan bunu yanlışlıkla yapmış olamaz herhalde?) Çoğunlukla siyah, kalıp denilen bir olgudan nasibini almamış bu tişörtler için şimdi böyle yazdığıma bakmayın, onları hala çok seviyorum ve giyiyorum. Ki zaten bu yapıdaki tişörtler kesilerek harika hale getirilmeye en uygun tişörtler. Neyse, bunların nasıl yapıldığı başka bir yazının konusu…

Ne diyorduk? Bu “yüzlerce”lik koleksiyonun ilk 100’ünü Guns N’ Roses ile oluşturduktan sonra her taptığım grup için daha çok tişört toplar oldum, ama artık daha feminen kalıplarda, üzerindeki tasarıma önem vererek aldığım tişörtlere dönmüştüm. Genelde açık renk ve daha eğlenceli  baskıları vardı. Bir süre sonra onlardan da sahiden sıkıldım. Çünkü ne çeşit vardı (bkz. Kızılay dağıtmış gibi Ramones tişörtü giyen kızlar) ne de yaratıcılık. Ben de görseli kendim tasarlayıp bastırmaya karar verdim. Bir sonraki aşama ise bastırdıklarımı da keserek çeşitli modellerde tişörtler elde etmek olacaktı… (Ki daha önce de belirttim buna başka bir yazıda değineceğim, bizden ayrılmayın)

Tam böyle bir dönemde bir çok baskı şirketi denedim. Ama neyse ki son 2 yılım bu konuda keşfettiğim bir marka sayesinde oldukça aydınlık ve güvende geçti. Rock N’ Love’ı (siteleri için buradan alalım) keşfettiğim anda bir mabed bulmuş gibi sevindiğimi hatırlıyorum. Çoğu yerde bulamayacağınız rock gruplarının tişörtleri vardı, hem de direkt tişörtün göğsüne kabak gibi grup elemanlarının resmini basmaktan daha öte işler yer alıyordu. Tişört modelleri çeşitli ve kaliteli, kargo hizmetleri ise bir harikaydı.  Kah kendi hazırladığım görseli bastırdım, kah onların modelleri arasından seçtim ve çoğunlukla hepsi makastan geçti ya da geçmedi.

Yaklaşan Soundgarden konseriyle birlikte geçen yıl başladığım Soundgarden tişörtleri koleksiyonuma “ne giysem” sorusuyla bir bakayım istedim. Bu sırada hepsini bir gözden geçirmiş oldum, paylaşmak da istedim. Evet daha fazla Soundgarden tişörtü almam, yapmam ya da kesmem gerek…

 

Yukarıda gördüğünüz en ama en sevdiğim Soundgarden tişörtüm.  Klasik yarım kollu kadın tişörtüne en Louder Than Love  haliyle bir Chris Cornell bastırdım (görselle de biraz oynamışım photoshopta). Sonra bu eserimi uzun, upuzun püsküller keserek  taçlandırdım. Sonuç olarak en sevdiğim Soundgarden tişörtünü elde ettim.

 

 

Rock N’ Love’ın tasarımına dokunmadan bıraktığım iki tişört. İkisinin de göğüslerindeki baskılar hem o kadar sağlam ve güzel ki yırtmaya kıyamadım hem de dokunmak istemedim. Bir de daha klasik bir şeyler de kalmalı diye düşündüm… Bir de Outshined tişörtü yırtılır mı ki yahu?

 

 

Bir başka çok sevdiğim Soundgarden tişörtüm. Rusty Cage single kapağını yine klasik yeşil bir bayan kalıbına göre olan tişörte bastırdım. Ancak gelin görün ki, aşırı yaratıcı olan ben, daha yeni öğrendiğim kafes stilini bu Rusty Cage tişörtüne denemek istedim. Sonuç olarak gururla taşıdığım, yüksek belli etek ve şortlarla harika duran bir iş çıktı ortaya.

 

 

Bu defa sade bir siyah body’ye yine Louder Than Love döneminden konser afiş yazılarını kolaj yaparak çıkardığım bu resmin basılmasını istedim. Günün sonunda ise elimde en esprili Soundgarden tişörtüm vardı.

 

 

Orijinal haline kıyamadığım Rock N’ Love tişörtlerinden biri. Astronot bir Chris Cornell mi? Evet, lütfen.

 

 

Orijinal haline kıyamadığım bir tişört daha vol.2 Hayır Badmotorfinger ile Down On The Upside‘ı buluşturan baskısına nasıl kıyarım?

 

Sanırım buradaki Chris Cornell biraz daha Ultramega OK dönemlerine kayıyor. Bu şeytani halini biraz allayıp pullayıp Hunted Down sosu da ekleyerek Rock N’ Love’dan M beden uzun bir body’ye basmalarını istedim. Onlar da tam istediğim hale getirdiler, böylece dünya üzerinde tek Hunted Down atlet elbisesi olan ben oldum. Kaldı ki boyu öyle avantajlı ki, jean pantolonlarla bile kullanılabiliyor.

 

 

Bu da Soundgarden olayını aşıp Chris Cornell fangirl’lüğünde kalıcı bir yere sahip olduğumun kanıtıdır. Benden solo döneminden bir Chris Cornell çalışması…

 

 

Neyse ki bu kez direkt Badmotorfinger dönemine geçmişim. Belirtmek gerekir ki Rock N’ Love sizin baskı için gönderdiğiniz resmin üzerinde, tişörtte en estetik şekilde durması için bir kez daha çalışıyor. Yoksa benim aşkla gönderdiğim Google Görseller’den sabırsızlıkla indirilmiş Chris Cornell pozunun bu kadar güzel basılmasının başka bir açıklaması olamaz.

 

 

Bu da o atlet elbiselerin bordosu. Ya da atletlerin. İşin güzel yanı her renk seçeneğinin olması.

 

Bu ise Tish-O’dan bastırdığım bir yastık. Aynısının Guns N’ Roses’lısıyla birlikte her gece güzel düşlere dalmaktayım.

Sonuç olarak Rock N’ Love’ı yaklaşan konser sezonu nedeniyle de kesinlikle önermekle de birlikte, önerim sizin de tişörtlerinizi kendi tasarımlarınızla şekillendirmeniz. Böylece sizin için anlamlı olan o şarkılara, gruplara daha çok değer katacağınızı düşünmekteyim. Bir de üzerinizde gururla taşımak için bir nedeniniz daha olacağını…

 

MÜŞRA DEMİR

Zeen is a next generation WordPress theme. It’s powerful, beautifully designed and comes with everything you need to engage your visitors and increase conversions.

Top 3 Stories

Daha Fazla İçerik
KARANLIK VE MELANKOLİYLE GELEN İLHAM: SHE PAST AWAY