Şu yağmurlu havada yazdığım bu satırları siz okurken hava tam olarak nasıl bilinmez ama, havayı boşverip spora ağırlık vermek gerek. “Güneşli havada spor yapasım yok” ayrı bir travma, “yağmur yağdı sıcak çikolata içeyim” düşüncesi ayrı bir travma. Tabii ki ruhsal etkiden öte tüm bu tembelliğin vücuda yol,su,elektrik olarak dönmesi daha trajik!
Benim gittiğim spor salonundan gözlemlediğim kadarıyla, tam anlamıyla “kan,ter ve gözyaşı” dönemine girmiş bulunuyoruz. Tüm yıl boyunca yediği şiş kebabları, mantıları son 1 ayda o bisikletin üzerinde ağır aksak hareketlerle yakacağını düşünenler var. Ya da ağırlığı her kaldırışında çıkardığı seslerle zombi saldırısına uğruyormuş izlenimi verenler. Ama bundan daha da fecisi ne biliyor musunuz? Spor için olabilecek en felaket kıyafetleri seçenler…
Tamam, olayı bir moda şovuna dönüştürün demiyorum. Mesela ben de, paramı hayatta spor kıyafetlerine yatırmayacağımdan az ama öz şeyleri almaya dikkat ettim. Yani en az 10 beden küçük dar atlet, hışır hışır folyo görünümlü eşofman takım ya da soluk mor yoga pantolonu giymenin hiçbir manası yok bana göre.
İşte bunun için ufak tefek fikirler verebilecek birkaç görünüm hazırladım. Birkaçı kokoşluğa kaçabilir bazılarınız için, ama en azından kendi içlerinde tutarlı kombinler olduğunu düşünüyorum.
Ayakkabıda açık ara Nike Air Max’leri kayırdım, evet. Seviyorum işte, seviyorum,seviyorum,seviyorum. Ben King of The Mountain modelini kullanıyorum. Spor ayakkabıdan nefret ederim, tek spor ayakkabım o diye mi koşulladım kendimi bilemiyorum ama Nike Air Max’lerin yeri benim için çok ayrı. Duruşları,tasarımları,renkleri bir spor salonu görünümü için beni fazlasıyla cezp ediyor.
Benim şahsi tercihim eşofmanda koyu renklerden, hatta mümkün mertebe siyahtan yana. İlla renk kullanacaksanız da, bu rengi cool parçalarda cimri şekilde kullanmakta yarar var.
Fitlik ve kendinize güven derecenize göre dar üstleri tercih edebileceğiniz gibi, büyük beden rock tişörtleri salondaki çoğu “bıraksan türkü ile bile koşarım agaaaaaaaa” tipleri arasından sıyrılmanızı sağlayacaktır.
Nitekim alt için de renk uyumuna dikkat etmek gerek. Tabii ki bir Lara Croft görünümünde olmadıkça hem alt hem de üstü en dar şekilde giymeye gerek yok. Ters orantı kurmak buradaki esas kuralınız olmalı.
Spor için kesinlikle spor sutyeni kullanmanız gerektiğini belirtmeme gerek yok herhalde? Görüntüden çok rahatlığına ve destekleyiciliğine dikkat etmek gerek. Yanlış bir seçim ile omuzlarınıza fazladan 10 kilo bindirip işkence yapıyor hissi yaşayabilirsiniz.
Nike, Reebook gibi sırf bu alanda başarılı olmanın yanında artık işin tasarım ve feminenlik tarafına da ağırlık veren markaların yanında, iyi spor parçalarını H&M ya da Victoria’s Secret gibi markalardan da uygun fiyatlara edinebilirsiniz.
Havlu,matara, eldiven gibi aksesuarlar tamamen kendi seçiminize kalmış. Ama yine de, lütfen nakışlı banyo havlularını spor havlusu diye tercih etmeyin. Mümkünse, düz… Sade… Ne güzel değil mi öyle?
Koşarken ağız kuruması hissi nedense bende ruj sürünce olmuyor. Dolayısıyla spora korkunç bir suratla gitmek yerine, çantaya attığınız bir makyaj çantasından yardım almakta yarar var. Normalde kullandığım klasik rujlar işimi görse de, nemlendirme hissini maksimum oranda veren lipglosslar ya da dudak koruyucular da iş görebilir.
Erkeklere gelince… Bittabii performans farkı, yapılan sporların ağırlığı falan filan göz önüne alınmalı, kalkıp da giyim konusunda belki de bu kadar özenli olmamaları beklenmemeli ama neden Brezilya forması giyip gelen adama tolerans göstermeliyim ki? Ya da orada bacak egzersizi yapmaktan canı çıkmış kadınlara nispet yaparcasına 3 cm (evet çok ciddiyim) uzunluğunda dar şort giyip gelmiş erkeği neden garipsememeliyim? (zaten mümkünse bir erkek Axl Rose değilse, gidip şort giymesin, lütfen, rica ediyorum…)
Tabii ki esas amaç göz zevkini bozmamak, mümkün mertebe spor yapan diğer kardeşlerimizin konsantrasyonunu bozmamak, spora teşvik etmek olduğundan bunu destekleyecek erkek sporcu arkadaşlarımızdan da aynı duyarlılığı bekliyoruz. Doğru orantı en iyisi, hacminiz arttıkça kıyafetlerinizin kumaş genişliği de artsın tabii.