Hala spor salonlarında tepindiğimiz şu günlerde, iyi bir motivasyona ihtiyacımız olduğu kocaman bir gerçek… Tabii ki bu motivasyonun en önemli kısmı müzik. (Bir diğer önemli etmen giyim kuşam idi, onun hakkındaki post için buraya tıklayalım lütfen)
Ne şarkılar duydum beni koşu bandında hızlandıran veya enerjimi tüketen… İşte bu yüzden playlist’i iyi yapmak, sonra spor salonunda hiçbir şey yapmaz halde kalmamak gerek.
Beni salonda en çok gaza getiren ve size de enerji vereceğini düşündüğüm parçalardan şöyle bir liste yaptım.
METALLICA – Through the Never : İşte gerçek anlamda bir koşu bandı şarkısı. Muhtemelen çoğu Metallica şarkısı spor salonları için gerçek bir ilaç ama bu şarkı ayrı. Tam da hafif tempodan hızlanma aşamasına geçtiğiniz an, sesini açmakta fayda var. Bir de şarkıya eşlik ederseniz, ne kadar süre koştuğunuzu anlamazsınız bile.
THE SKIDS – The Saints Are Coming : Çoğu punk şarkısı genel ritmleri nedeniyle bu listeye rahatlıkla eklenebilir. Bu şarkı ise kardiyo için biçilmiş kaftan. Özellikle nakarat kısmında adımlarınız sıklaşabilir.
PANTERA – Walk: Spora devam etmezseniz dünyadaki en güçsüz insan olduğunuz hissini verecek bir şey mi arıyorsunuz? E tamam işte, Pantera tam size göre. Bazen bende sporu bırakıp, hunharca spor salonunun içerisinde herkese çarpa çarpa koşarak daire çizme isteği uyandırıyor. Ama olsun, içimdeki şiddeti açığa çıkarsa da sonuçta enerji veriyor.
LENNY KRAVITZ – Are You Gonna Go My Way: Gerçek bir koşu bandı şarkısı daha. Zaten şarkıya odaklanmaktan zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız bile.
SOUNDGARDEN – Black Rain: Ağırlık çalışmaları için inanılmaz konsantrasyon arttırıcı bir seçim. Şarkıya kendimi kaptırmaktan, kaç tekrar yaptığımı unuttuğum oldu.
INCUBUS-Make a Move: Enerji veren, neşeli bir parça. Modu düşen sporcu kişilere ilaç niyetine önerilebilir.
THE MISFITS: Die, Die My Darling : Ne demiştik, evet punk doğru seçim! Özellikle tam eliptik bisiklete göre bir parça. “Daaağy dağğy daağğy may dağğrling” derken bacaklar da bir ileri bir geri… Evet evet oldu böyle. Opsiyonel olarak Metallica versiyonu da seçilebilir tabii ki.
SLASH’S SNAKEPIT – Good To Be Alive: Pek manidar sözleri ve insanı yakalayan melodisiyle koşu bandında aşırıya kaçmanız bile mümkün.
SUICIDAL TENDENCIES – Institutionalized: Favori Suicidal Tendencies parçam, aynı zamanda bir “mat üzerinde yapılan hareketler marşı”na da dönüştü. Kolay ezberlenebilen ve içselleştirilebilen sözleriyle koşu bandında kendinizi tripten tribe girerken de bulabilirsiniz.
NO DOUBT- Hella Good: Her daim yaptığınız sportif aktivitelerinize dans figürleri de ekletecek olan parça. Nakaratını söylerken squat yapmak da ayrı bir kolay.
PEARL JAM – Once: Ben böylesine “kırılma noktası” olan bir parça duymadım. Bir anda insana potansiyelinden 10 kat daha fazla güç katıyor bence. Daha kontrollü, daha güçlü ve daha etkiliymiş hissi için yapılacak en iyi seçim. “Once upon a time I could lose myself, yeah…”
METALLICA – Battery : Adıyla bile gerçek bir “kardiyo” parçası. Bir süre sonra duvarları bile tekmelemek isteyebilirsiniz.
SKID ROW – Slave To The Grind: Bana göre Skid Row tarihinin en iyi eseri. Bir de Skid Row tarihinin en konsantrasyon arttırıcı ilacı. Bu şarkıya odaklanın ve artık plank hareketi bir eziyet olmaktan çıksın…
AUDIOSLAVE- Show Me How To Live: Benim genelde mekik çekerken kullandığım bir parça, pekala koşu bandında da kullanılabilir. Hatta ve hatta kendi adlarını taşıyan ilk albümlerini, komple bir spor seansı için kullanabilirsiniz. Eşlik edilesi sözler, gaza getirici Tom Morello soloları ve hepsi birer sanat eseri olan parçalarla 45 dakika sonra spordan sağ çıkmak garanti.
CHRIS CORNELL – Ordinary Girl: Normalde de parçaya bayıldığımdan mıdır bilinmez, harika bir kardiyo parçası olduğunu düşünüyorum.
THE VINES-Get Free: “Kır Zincirlerini” havasındaki şarkı sayesinde kendinizi aksiyon filmi yıldızı dahi sanabilirsiniz. Tabii bu “sanma” hali antrenmanın sonunda “vay canına” olarak geri dönecek size.
FAITH NO MORE – Midlife Crises: Yahu bu şarkıyı kendi içinizden mırıldanırken bile, Midlife Crises yakarışıyla başlayan o vurucu nakaratı sanki onbinlerce kişiyle bir konser kalabalığıyla söylüyormuş hissini yakalıyorsunuz ya… Heh işte tam da bu demek istediğim. Daha “iyi” bir şey bulamazdınız, inanın.
FU MANCHU – Mongoose: Biricik Fu Manchu’nun şahsım adına en en en güzel eseri Mongoose parçasında garip bir şey var. Kendi içindeki tutarlılık, düzenlilik ve sakinliğe rağmen inanılmaz enerjik bir parça. Sessizce volkanik patlamalar yaratıyormuş gibi. Kısaca müthiş enerjik ve genç olmayı sonuna dek hissettiren bir şarkı…
GUNS N’ ROSES – Chinese Democracy: Aslında It’s So Easy’yi de hemen ardından dinlemek gerek tempoyu yükseltmek adına ama Chinese Democracy “savaşan” bünyeler için daha altı çizilmesi gereken bir seçim.
PLACEBO – Nancy Boy: Arka arkaya 45 dakika boyunca bu şarkıyı dinleyerek koşunuzu tamamlayabilirsiniz. Denendi, onaylandı.
OFFSPRING – Come Out and Play: Yağmurlu havayı dahi kendisine spor yapmamak için bir bahane haline çeviren bünyeye bir tür merhem, bir tür panzehir.
SKID ROW – Monkey Business: Ağırlık çalışmaları için, aynada asık suratınızı izlemenizi bıraktaracak bir şarkı seçimi.
FAITH NO MORE – From Out Of Nowhere: “FNM’i Nasıl Tanıdım?” adlı bir film çeksek, açılış parçam bu olurdu herhalde. Stresli bir günün sonunda koşu bandına çıktığımda ise, yine açılış parçam bu olurdu.
SOUNDGARDEN – Ty Cobb: Soundgarden tarihinin en “kafa kırdırıcı” şaheserinden bahsediyorum. Sakince başlayıp, freni olmayan bir arabada pervasızca hız yapmaya benzeyen şarkı; ısınmadan sonra ağır egzersize geçiş için de başarılı bir fon oluyor. (Yahu zaten Chris’in kaslarını falan düşünün gaza geleceksiniz, bu kadar şarkıya bile gerek yoktu ki!!)
BLACK SABBATH – Iron Man: Yahu belki de bu listenin kralı olan bu şarkı hakkında ne diyebilirim ki? Sesi sonuna kadar açın ve gerisini unutun.
SLASH’S SNAKEPIT – Speed Parade: Adı bile çok şey anlatmıyor mu parçanın? Dikkat edilmesi gereken nokta, aletle egzersizlerde aletleri kırmamaya fırlatmamaya dikkat edelim, aman!
INCUBUS – A Certain Shade Of Green: Buraya hemen hemen tüm Incubus şarkıları rahatlıkla girer aslında. Hatta S.C.I.E.N.C.E. albümünü komple alın dinleyin.(Kendilerine daha önce methiyeler düzmüştüm buradan görülebileceği üzere) Hatta ve hatta öncesinde de Brandon Boyd‘un sörf videolarını açın, azıcık adonis görün, azıcık motivasyon olsun.
INCUBUS – Favorite Things: Bkz. Bir önceki maddede ne dedim ben…
LIMP BIZKIT – My Generation: Artık “Teee eskilerde” kalmış olmaları garip bir kalp sızısına neden olsa da (nereden buldum ben bu potansiyel Türkçe Pop sözünü şimdi?) enerjisinden aradan geçen yıllara rağmen hiçbir şey kaybetmeyen bir parça. İp atlarken ideal.
FOCUS – Hocus Pocus: Bu şarkı büyülü gibi. Dinlerken her ne yapıyor olursanız olun, asla yorulup yaptığınızı yarıda bırakamıyorsunuz. Çabuk sıkılan ruhlara özel üretilmiş gibi, sürekli farklı yollara sapan yapısıyla sonsuza dek yaşayacak bir şarkı…
EMF – Unbelievable: Mükemmel bir erken dönem 90’lar klasiği. Şu an bu şarkı hakkında yazıyor olmak bile ufak ufak kıpırdanmama neden oluyor istemsiz olarak. Salondan çıktıktan sonra bile mırıldanacaklarınız arasında.
INXS – Elegantly Wasted: “Sözlere eşlik edilerek paralel evrene geçiren şarkılar” listesinde de en tepeleri zorlayan Elegantly Wasted, başka bir mükemmel spor salonu şarkısı.
AUDIOSLAVE – Drown Me Slowly: Özellikle yer hareketlerinde her hareketi hızla, çok tekrarlı bitirtecek kadar etkili.
ACDC – Big Balls: Marş gibi söylenip süreyi unutturacak parçalardan…
The Raconteurs – Steady As She Goes: Tempoyu düşürmeden, enerjinizi geri kazandıracak bir 2000’ler klasiği.
Tabii ki bu listenin tamamen benim müzik zevkimdeki “en’lerim” göz önüne alınarak oluşturulduğu unutulmamalı. Size şu hayatta en çok ilham verecek şey de, en çok gaza getirecek; yol aldırtacak şey de kendi “sevdikleriniz”dir. Ama tabii ki bu “en”leriniz içinden en yüksek tempodakileri seçmek, hem siz hem de vücudunuz için en yararlı yatırım olacak….
Buraya Spotify listesini de bırakıyorum, iyi dinlemeler!
https://instagram.com/multibabydoll/
https://twitter.com/multibabydoll_
https://www.facebook.com/pages/Multibabydoll/
MÜŞRA DEMİR