Alice In Chains, bir Seattle ve Grunge’sever olarak tabii ki her zaman listemin tepe noktalarında yer alır ama… Ama işte... Devamını Oku
*Başlıkta geçen The Red Shoes, harikulade bir filmdir. benim gibi tüm kırmızı sevenlerin sevmesi, ilham denizlerini taşırması kaçınılmazdır. Yine hiç... Devamını Oku
Durup dururken, halihazırda gelecekte bir konseri olmadığı halde neden Garbage‘ı yazmaya, incelemeye karar verdim ben de bilmiyorum. (Bence konser hissi... Devamını Oku
Hava pek de iç açıcı değil. Yani benim bunu yazdığım gecenin sabahında öyle değildi. Muhtemelen bir sonraki sabah, bir sonraki... Devamını Oku
Burada, bu blogda oturup da doğumgünü için methiyeler düzeceğim 2 adam var. Sıralı 2 adam. 2. sıradakini yine bu ay... Devamını Oku
Hayatımı bir Gunsnroses’olog olarak geçirdiğim günlerden bugüne dönüp baktığımda; zamanında daha çok “fangirl” duygularıyla Axl Rose‘a deli gibi hayran olmama... Devamını Oku
Stone Temple Pilots, sırf Scott Weiland önyargım yüzünden geç tanışıp sevdiğim bir grup. Halbuki 90’ların en şahsına münhasır gruplarından biri.... Devamını Oku
Yıl 1992, objektifin arkasında efsanevi Steven Meisel, önünde Naomi Campbell, Kristen McMenamy ve Nadja Auremann gibi döneminin en harika modelleri.... Devamını Oku
Great Expectations‘a bayılırım, taparım. Pek belli etmesem de. Sahi yahu, ben nasıl oldu da o filmi yazmadım? Her neyse gittim... Devamını Oku
Tüm moda tarihi boyunca en bayıldığın koleksiyonları say deseler, hiç düşünmeden 1995 yılında Tom Ford‘un Gucci için hazırladığı koleksiyonu en... Devamını Oku
Garbage denildi mi akan sular durur, ki durmalı da. O pembe ve turuncu albümleri alınıp baştan sona defalarca dinlenilesi, o... Devamını Oku
Belki de şimdiye kadar yaptığım en özel röportaj bu olabilir. Önemli, heyecan verici ya da her ne derseniz… Çok sevdiğim... Devamını Oku