Uzun, upuzuuuuuuuuuun bir tatil bizi bekliyor. Tatil programınız nedir bilemem ancak şahsen benim programım ne olursa olsun bu uzun tatillerde sakince oturup film izlediğim geceler oluyor.
Havalar sıcak, moralimizin biraz olsun düzelmeye ihtiyacı var. Oturup da kafanızı boşaltsın diye aptal filmler izleyin demiyorum ancak en zekicesinden ilişkiler üzerine bir film izlemek stresinizi atmanıza yardımcı olabilir.
Sleeping with Other People filmini şans eseri, oyuncudan oyuncuya, oradan filmlerine, oradan ilişkilerine, sonra yine o insanların filmlerine atladığım; şu internetteki derin dedikodu araştırmalarımdan biri sırasında buldum. İyi ki de bulmuşum.
Bana inanın, bana güvenin; bu film şu sıralar en ihtiyacınız olan şey. Taze, ferah, zekice, eğlenceli, yer yer gerilimli, komik ve seksi.
Konuyu kısaca ve spoiler vermeden açıklamak gerekirse; Jake ve Lainey 2000’li yılların başlarında şans eseri öğrenci yurdunda tanışıyorlar. Aslında Lainey’nin orada bulunma sebebi aşık olduğu hocası. Amacı onunla bir gece geçirmek ancak bir türlü aradığı ilgiyi bulamayınca o geceyi öğrenci olan Jake’in odasında geçiriyor ve ikisi de birbirinin ilk ilişkisi oluyor. (Yahu ne kadar saçma bir cümle oldu bu? Ama silmeyeceğim, ibretlik olarak dursun.)
13 yıl sonra Jake o utangaç ve ilk ilişkisini olgun sayılabilecek bir yaşta yaşamış olan çocuktan tam bir kazanovaya dönüşmüş. Ağzı iyi laf yapıyor, tüm kadınları etkilemekte üzerine yok. Sexpert dediğimiz insan modeline dönüşmüş durumda.
Lainey ise aşık olduğu öğretmeni Matthew’u artık obsesyon haline gelmiş. Başka birisiyle ciddi bir ilişkisi var ancak bu kişiye onu Matthew’la aldattığını söylemekten çekinmiyor. Matthew ile bir araya gelmeme sebepleri ise adamın halihazırda evlilik aşamasında olması. Matthew ilgisiz tavırları ve soğukluğuyla Lainey’i kendisine kilitlemiş durumda.
Matthew’un hayatını mahvettiğini anladığı sırada Lainey; Jake ile yeniden karşılaşıyor. İkili birbirleriyle bir anlaşma yapıyorlar. Jake tek eşliliği deneyimlemek ve kadınları aldatmamayı öğrenmek; Lainey ise Mathhew’u silip hayatına devam etmek zorunda. İkisi de bu yolda birbirlerine yardım edecek ancak birbirleriyle hiçbir şey yaşamayacaklar. (Tabii bu sırada özellikle Jake’in zekice diyalogları havada uçuşuyor.)
Film aslında Meg Ryan ve Billy Crystal’ın oynadığı kült film When Harry Met Sally/ Harry Sally ile Tanışınca’yı anımsatıyor. Ama bu benzerlik sizi asla rahatsız etmiyor, aksine bu referansı oldukça başarılı şekilde kullanıyor ve 2000’li yılların When Harry Met Sally’sine dönüşüyor film.
Filmin yazarı ve yönetmeni Leslye Headland, bu yüzden midir bilinmez; kadın yönetmen/yazara sahip olmanın en güzel avantajlarını kullanan film; benzerlerinin arasından daha incelikli ve gerçekçi olmasıyla sıyrılıyor.
Ben Lainey karakterini inanılmaz derecede sevdim. Evet, belki kısmen kendimi bulduğumdandır. Her ne kadar güçlü durmaya çalışsa ve bunu başarsa da içten içe kırılma konusunda tam bir uzman. Aslında kimseye ihtiyacı yok, kimseye bağımlı değil, bunun kendisi de farkında ancak bir şeyler ya da karşısındaki insanın sırf tavırları istediği gibi gitmedi diye onu kendisine bir obsesyon haline getirmekte usta. Kararsız ve neyi istediğini bilip bilmemesi de cabası. Merhaba ben!
-Bir de unutmadan tabii Lainey’nin stilini çok beğendim. Özellikle yeni çıkmaya başladığı kişiyle gittiği davetteki açık mavi elbisesine ba-yıl-dım!-
Filmin özellikle friend zone konusuna açıklık getirdiği anlar harika. Filmdeki pek çok ana “ya evet bunu ben de yaşamıştım” diyorsunuz. (hangimiz friend zone yaşamadık ki?)
Zaten film için hazırlanan “friend zone ölçer” gifler de bir harika!
Jake’i canlandıran Jason Sudeikis; son zamanlardaki “tam bir bebek” kategorimde tepe noktayı zorlayan isimlerden. Ya ama tam bir bebek değil mi sizce de? Tamam böyle bol kankalı filmlere inanılmaz yakışıyor ancak bence bu filmde kendisini bulmuş. Çapkın ama iyi kalpli, hazır cevap ve sinir bozucu, aslında iyi ama çevresi kötü çocuk karakteri kendisine tam oturmuş. Bir de cazibe, evet. Bu adam bildiğiniz seksi yani! Evlen benimle Jason!
Filmin diğer başrolü Alison Brie‘yi daha önce başka bir yerde seyretme şansım olmamıştı ancak kıza da tarzına da bayıldım. Öncelikle Brie de kırılgan olduğu kadar güçlü karaktere yakışmış. O kadar sevimli ve sıcak ki kendisine kızmanız olanaksız. Bir de Brie gerçekten güzel; gelecekte sadece romantik komedilerde değil isterse çizgi roman uyarlamalarında bile kendisine yer bulabilir.
Lainey’in hayatının takıntısı rolünde Adam Scott var. Kendisini daha önce Parks and Recreation‘da izlerken çok sevmiştim. Oradaki şapşal ve sevimli rolünün tam tersi bir halde görünce tabii ki şok oldum! Tam sinir bozucu adam olmuş, bravo Adam; çok şirinsin!
Kısa da olsa filmin başlarında gördüğümüz (The O.C. izlemiş olan yaşıtlarıma selamlar) Adam Brody de psikopat sevgili rolünde hayli başarılı.
Jake’in kankası ve eşi ise aslında filminesas yıldızları. Diyalogları ve doğallıklarıyla beni benden aldılar. (Film bitince hemen kapamayın, sadece ikisinin olduğu inanılmaz keyifli diyaloglar geliyor sonrasında.)
Amanda Peet‘i de normalde pek beğenmezdim ama bayağı bayağı güzel kadınmış.
Neyse bu kadar gıybet yeter oyuncular hakkında. Başta da belirttiğim gibi; gerçekçi, doğal, eğlenceli ve seksi bir film olmuş. Filmi izlerken o kadar kendimi kaptırdım ki sonlarda azıcık gözlerim dolmuş ve sinirlenmiş bile olabilirim. Lainey ve Jake şimdiden favori beyaz perde çiftlerimden biri oldu bile!
İzleyin, pişman olmayacaksınız.
İyi seyirler!
MÜŞRA DEMİR
https://instagram.com/multibabydoll/