Arkadaşlığın her zaman kutsallığına inanmışımdır. Hani diyorlar ya kutsal aşk, kutsal evlilik falan… Arkadaşlık olmazsa hepsi fasa fiso, üstelik yakın dostunuz -eğer gerçekten dostunuz ise- bir gün uyanıp size “Seni artık sevmiyorum” demeyecek?
Öte yandan bu bağa güvenip zamanla simbiyotik bir ilişkiye giren arkadaşlar da yok değil; sizden beslenen, sizden alan ve size bir şey vermeyen, sizin şu dakikadan sonra başka bir yerde bu sıkılıkta bir arkadaşlık ilişkisi kurmayacağınıza güvenen ve çoğu zaman kuyunuzu büyük bir istikrarla kazan…
Pek çoğumuzun hayatına girmiştir; temizleyebilen şanslılar olarak henüz temizleyememiş olanlara şans ve sabır diliyorum.
Peki nedir bu toksik arkadaşların sorunu? Onları bu hale biz mi getiriyoruz? Konuşarak çözülemeyecek bir şey yok mu? İşte tüm bu sorulara Ne Kaybederiz Ki?’nin yepyeni, taş gibi, fişek gibi bölümünde cevap arıyoruz!
Apple Podcast kullanan cool arkadaşlarımız için de şuraya dinlemelik link bırakalım…