Yılbaşı, Yeni Yıl, hatta Christmas; her ne derseniz deyin yaz ayları ile birlikte en favori iki dönemimden birine girdik. Benden mutlusu yok. Her yer dore ve lame kurdelelerle kaplanmalı, yeşil hediye çorapları, kar spreyleri, sedefli kırmızı ağaç süsleri, yıldızlar, kar tanesi figürleri, Jingle Bells… Öhm, yine kendimi kaybettim neyse. Kısacası tam bir yılbaşı delisiyim. Benim için hediye seçme telaşı Kasım ayının sonlarından itibaren başlıyor. Ama sevdiklerime hediyeler alırken kendimi de şımartmayı ihmal etmiyorum tabii ki. Tüm yıl boyunca bütçe farkındalığıyla bir kenara attığım sevdiceklerim, yılın bu döneminde bir “amaaaaaan yılbaşı bu” çılgınlığıyla poşetlere itinayla dolduruluyor. Ben de Yılbaşı Wishlist‘imi (yahu bir Türkçe bir İngilizce olduğunun farkındayım hatta ben de rahatsızım ama Arzu Listem falan da diyemem sanırım.) Buraya koymaktan inanılmaz keyif aldım.
Yeni yılın herkes için bol sağlık, mutluluk, başarı, eğlence,parti, para, başarı ve bol bol konser dolu olmasını diliyorum!
Sizi şimdi listemle başbaşa bırakıyor ben de alışverişime dönüyorum:
CAT-EYE COBAIN
Zaman zaman benim için çok fazla sokak kültürüne kaçsa da Sita Abellan‘ın tarzını çok beğeniyorum. Her görünümünde mutlaka kendime bir alınacaklar listesi öğesi çıkarıyorum. Kendisinin beyaz, ilk görüşte Kurt Cobain’in ikonik beyaz gözlüğünü anımsatan, buram buram 90’lar kokan bu cat eye gözlüklerine de vurulmuş durumdayım. Önümüzdeki bahara kadar mutlaka edinmiş olmalıyım.
BLUE JEAN
Daha önce yazımda da bahsettim, pek jean pantolon insanı sayılmam ama bir modele takıldım mı da takılırım. E bu takıntılarımdan birini edindiğime göre sıra geldi ötekine. Biraz yüksek belli (kesinlikle ama kesinlikle, asla ve kat a) mom jean ya da boyfriend jean olmayan, 90’lardan günümüze modernleşip ışınlanmış gibi duran; eskitilmiş, hafif gri ile mavi arası bir jean arıyorum. Ama kot, kot gibi olmalı.Biraz ağır ve likrasız. Aynı zamanda bir de bu tonlarda yine yıkanmış bir jean ceket almalıyım. Tam bu noktada Alexander Wang’in 001 Slim Fit modeline aşık oldum. Sanırım alacağım. Evet alacağım.
BANDO CEKETİ
Tam olarak bu tutkuya ne zaman tutuldum bilmiyorum ama asıl istediğim şey Mango‘nun bu ceketi ancak online satışta hiçbir yerde bulamadım. Belki üşengeçliği bırakıp gidip bir Mango mağazasından bunu manuel olarak almalıyım. Aslında bando ceketlerinin her türlüsüne açığım ama bileklerindeki kırmızı detaylarla birlikte iyice “tam benlik olan” bu ceketi almadan mutlu olamayacağım sanırım.
PLAKLAR, PLAKLAR, PLAKLAR
Plak almanın bir zamanı, bir süresi yok; sürekli olarak alıp koyuyorsunuz bir kenara (altın ya da döviz gibi bahsettim ama neyse…) Ama kalkıp bir Christmas Wishlist‘i hazırlarken de uzun süredir listenizde olanları topyekün listeye eklemeniz de işten bile değil. Third Man Records girdabına bulaştığımdan beri açıkçası listemdeki diğer isimlere pek fazla özen göstermiyorum. Hatta dürüst olmak gerekirse bu yılbaşı da bir değişiklik yapmayarak Jack White koleksiyonumu tamamlamak istiyorum. Sadece 33’lük albümler değil 45’lik single’larla birlikte tabii ki. Öncelik The Raconteurs‘ın. Single’lar konusunda birleştirince bir puzzle tablo halini alan Jack White’ın solo single’ları bunu takip ediyor.
TMR dışına çıktığımda ise Metallica’nın Load/Reload ikilsiini plak formatında edinmek istiyorum (hatta edinmem gerek) Çoğu kişi sevmese de bu iki albümü, bir o kadar “çoğu” kişi de sever bu albümleri biliyorum. Plak kartonetiyle, parçalarıyla kesinlikle bu formatta edinmem gerek.
Son olarak da uzun süredir istediğim bir şey var, Frank Sinatra ve Dean Martin albümlerini plak olarak biriktirmek. İşe Frank ile başlayacağım. İşe Christmas Songs by Sinatra albümüyle başlamayı planlıyorum.
KUTU
Bu kadar plak demişken acı ama gerçek, halen bir plak kutum yok. 45’likler için Third Man Records‘un Tesla bobinli modelini tercih edeceğim. 33’lükler içinse gönlümde yatan kutu Jean-Michel Basquiat‘tan ilhamla yapılmış olan bu plak kutusu. “Benim olceksin kutuuuğ”!
CHERRY LIPS
Kırmızı ruj sevgim çok net. Artık kimliğimin bir parçası olan bu rujlarımın yerine yenisini koymak, eskileri yenilemek, aileye yeni üyeleri katmak gerek. Bu yüzden Dior kırmızı rujlarımı yenilerken, aileye Christian Louboutin ve Givenchy‘nin de rujlarını katmayı düşünüyorum. Parfüm konusunda ise gözbebeğim Carolina Herrera VIP Rosé‘yi bu kışa özel olarak YSL BLack Opium ile aldatmayı düşünüyorum. Kozmetik ürünleri konusundaki arzu listemin daha ayrıntılı, genişletilmiş ve eğlenceli bir versiyonu için buraya tıklamayı unutmayın. Kıps 😉
BEYNİMİZİ BESLEYELİM
Zamanında, (genç bir dimağ iken) İstanbul Modern‘in kütüphanesinde Art of Modern Rock kitabını saatlerce inceleyip aşık olmuştum. O gün bugündür aklımda çıkmadı. Artık alıp koleksiyonuma katmam gerektiğini düşünüyorum.
Eğer bütçede bir kaç nefes alacak yer bulursam bu kitabı sevgili ruh eşlerimden Hedi Slimane‘in (kendisi Saint Laurent’in rockstar kreatif direktörü olmanın dışında kusursuzluk mertebesinde bir konser fotoğrafçısı) Rock Diary kitabını edineceğim.
YELEK
Uzun, çok ama çok uzun süredir iyi bir yelek arıyorum. Referansım tabii ki festival kraliçesi Kate Moss‘un bu ikonik Glastonbury seçimi. Üzerime oturan, kalıbı güzel, büstiyer formatında bir takım yeleği bulana kadar da arayışımı sürdüreceğim.
VINYL
Milyarlarca siyah deri pantolon edindiğimin farkındayım ama hepsi inanın minik detaylarla birbirinden oldukça farklı deri pantolonlar. Her neyse konu bu değil, ZARA‘nın fermuarlı bu biker deri pantolonlarına A-ŞIK-OL-DUM! Başka ne şekilde anlatabilirim bunu bilemiyorum. Kavuşacağız, kader kısmet…
Ayrıca bloguna ve seçimlerine bayıldığım The Hardest Button‘ın yılbaşı wishlist’ine de BURADAN göz gezdirmeyi sakın ama sakın unutmayın! Listesindeki her parçaya tek tek bayıldım, farklı bir şeyler arıyorsanız harika bir liste olacaktır diye düşünüyorum.
https://instagram.com/multibabydoll/
https://twitter.com/multibabydoll_
https://www.facebook.com/pages/Multibabydoll/
MÜŞRA DEMİR